Blog

  • Turizm fikir liderleri Bodrum’da buluşuyor

    Turizm fikir liderleri Bodrum’da buluşuyor

    Akdeniz turizminin geleceği Bodrum’da konuşulacak 

     

    Bodrum, sürdürülebilir turizmin geleceğine kapı açarak dünya ve bölge turizme yön veren ulusal ve uluslararası isimleri ağırlamaya hazırlanıyor. İlk kez, 34. Amerikan Hastanesi The Bodrum Cup ile iş birliğinde düzenlenecek olan Bodrum Turizm Forumu, 14 Ekim’de “Mavi Ekonomi” odağıyla gerçekleştirilecek. 

     

    Benzersiz alternatifleriyle dünya turizminin incisi konumundaki Akdeniz’in korunması ve turistik gelişimin doğru yönlendirilmesi için Bodrum Belediyesi, Bodrum Tanıtma Vakfı ve Akdeniz Turizm Vakfı iş birliğiyle “Bodrum Turizm Forumu 2022” düzenlenecek. 14 Ekim Cuma günü Kempinski Barbaros Bay Bodrum Hotel’de gerçekleştirilecek olan gezegeni koruyan ve refahı artıran dengeli bir turizme ulaşmak hedefiyle hazırlanan forumda, “Rethinking the Blue Economy – Mavi Ekonomi hakkında yeniden düşünmek” başlığıyla paneller ve Think- Tank toplantıları gerçekleştirilecek. 

     

    Hedef, Gezegeni Koruyan ve Refahı Artıran Dengeli Bir Turizm

    Sürdürülebilir turizm, iklim değişikliği, Akdeniz’in korunması, yerel ekonomik potansiyelin yerel unsurlarla güçlendirilmesi, Mavi Ekonomi ışığında oluşan yatırım fırsatları, değişen Avrupa Birliği regülasyonları ve turizme etkisi gibi konuların ele alınacağı forumda, Akdeniz ülkelerinin deneyim ve uygulamaları paylaşılacak, fikir alışverişi gerçekleştirilecek, yeni bakış açılarının kazandırılması ve sürdürülebilir projelerin geliştirilmesine öncülük edilecek. 

     

    Mavi Ekonomi’yi yeniden keşfederken; gezegeni koruyan, insanları gözeten ve refahı artıracak bir denge sunan turizm faaliyetlerini teşvik etmeyi hedefleyen foruma Avrupa Birliği kurumlarından ve Akdeniz ülkelerinden turizm konusunda karar vericiler, fikir önderleri, ulaşım uzmanları, çevreciler, sektör paydaşları ve gazeteciler katılacak. 

     

    “Bodrum’u Akdeniz’in lider turizm destinasyonu yapmak istiyoruz”

    Bodrum Turizm Forumu’nun ana paydaşları, 34. Amerikan Hastanesi The Bodrum Cup Basın Toplantısı’nda bir araya geldi. Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, The Bodrum Cup ile Bodrum Turizm Forumu’nun ortak bir proje olduğuna değinerek Kempinski Hotel’de 14 Ekim’de tüm gün gerçekleşecek olan etkinliklerden söz etti. Başkan Aras; barış, kardeşlik ve turizmin konuşulacağı Turizm Forumu’na herkesi davet etti.  

     

    Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, basın toplantısında yaptığı konuşmada, insan ve ülke refahını yükseltecek sürdürülebilir bir turizmin gelişimine güçlü bir destek sunmak istediklerini ifade ederek şunları söyledi: “Bodrum Turizm Forumu’na tüm dünyadan çok önemli katılımcılar geliyor. Kempinski Otel’de tüm gün yapılacak paneller, sempozyumlar ve yuvarlak masa toplantılarında sadece Mavi Ekonomi değil; Bodrum, Akdeniz, barış, demokrasi ve kardeşlik konuşulacak. Hem bizim hem Bodrum Tanıtma Vakfı hem de iş birliği yaptığımız Akdeniz Turizm Vakfı ile birlikte hedefimiz, Bodrum’u Akdeniz’in lider turizm destinasyonu haline getirmektir.” 

     

    “Ekonomiye çok önemli bir katkı yapıyoruz “

    Akdeniz Turizm Vakfı Genel Sekreteri Andrew Agius Muscat ise “Akdeniz Turizm Vakfı olarak ekonomiye çok önemli bir katkıda bulunduğumuzu düşünüyoruz, bunu hep birlikte yapığımız için mutluyuz. Bodrum’u Akdeniz’in lider turizm destinasyonu haline getirmek için buradayız. Bunun için sürdürülebilir turizm ve Mavi Ekonomi büyük önem taşıyor. Mavi Ekonomi, artık Akdeniz turizminin en büyük ayağı” dedi.

     

    Bodrum Turizm Forumu’nun ardından start alacak The Bodrum Cup Yat Yarışları’nda Organizasyon Komitesi Başkanı Süleyman Uysal da Bodrum Turizm Forumu ile organizasyonu birleştirdiklerinin altını çizerek, “Bodrum Turizm Forumu’nun Bodrum’un marka değerine, uluslararası bilinirliğine, bölge ekonomisine ve ülke turizmine büyük katkı sağlayacağını düşünüyoruz” şeklinde konuştu. 

    Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

  • Güler Sabancı: Bir Kız Çocuğu Kazanırsa, Ülkemiz Kazanır

    Güler Sabancı: Bir Kız Çocuğu Kazanırsa, Ülkemiz Kazanır

    Güler Sabancı’dan 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü Mesajı

    GÜLER SABANCI: “KIZ ÇOCUKLARINA FIRSAT EŞİTLİĞİ SAĞLAMALI, HAYATIN HER ALANINDA YOLLARINI AÇMALIYIZ”

     

     

    Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü için bir mesaj yayınladı. Güler Sabancı, mesajında kız çocuklarının eğitim hayatlarına devam etmelerinin toplumsal gelişme için çok kritik olduğunu kaydetti. 

     

    Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, Birleşmiş Milletler tarafından 2012 yılında ilan edilen 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü özelinde bir mesaj yayınladı. 

     

    Güler Sabancı, “Sabancı Vakfı olarak, yarım asra yakın geçmişimizle, kadınlar ve kız çocuklarının hayatın her alanında güçlenmeleri, eşit fırsatlara sahip olmaları için durmaksızın çalışıyoruz. Toplumsal gelişmenin en önemli koşulunun kız çocuklarını desteklemekten geçtiğini çok iyi biliyoruz. Dünya Ekonomik Forumu’nun 2022 yılı toplumsal cinsiyet eşitliği endeksine göre ülkemiz 146 ülke arasında 124’üncü sırada bulunuyor. Bu endekste Türkiye, ekonomik katılım ve fırsat eşitliği kategorisinde 134’üncü, eğitim olanaklarına erişimde 99’uncu sırada yer alıyor. Bu tablo karşısında da çok önemli sorumluluklarımızın olduğunun farkındayız. Çünkü biliyoruz ki kız çocukları eğitimlerine devam ettiğinde büyük başarılar elde edebiliyor ve iyi yerlere gelebiliyor. Bir kız çocuğunun hayatındaki küçük bir gelişimin kartopu misali ailesini, çevresini, ülkeyi ve hatta dünyayı değiştirme gücüne sahip olduğuna inanıyoruz. Biz bu başarıyı onlara yaşatmak için her zaman elimizden geleni yapmaya ve onların yanında olmaya devam edeceğiz.” dedi.

     

    Güler Sabancı: Genç kadınların eğitime ve iş hayatına katılımlarını artırmak için çalışıyoruz

     
     
    Türkiye’de sayıları 3,5 milyona ulaşan 18-29 yaş arasındaki her iki genç kadından birinin ne eğitimde ne istihdamda yer aldığını vurgulayan Güler Sabancı, “Türkiye’de genç kadınların eğitim ve istihdama erişiminde başta toplumsal cinsiyet rolleri olmak üzere birçok engel ile mücadele ettiğini görüyoruz. Bu engellere baktığımızda ise çocuk, yaşlı, engelli bakımı gibi sorumluluklar, geleneksel toplumsal cinsiyet rolleri, ataerkil aile yapısı, erken yaşta ve zorla evlilikler ile işgücüne katılımdaki eşitsizlikler gibi birçok faktörün öne çıktığını biliyoruz. 

     

    Genç kadınların eğitimde ve istihdamda yer alması toplumsal gelişim için olmazsa olmaz bir konudur. Bu sebeple de Sabancı Vakfı olarak ülkemizdeki en önemli toplumsal sorunlardan biri haline gelen bu konuyu ana gündem maddemiz olarak gördük. Bu problem ışığında hayata geçirdiğimiz Geleceğini Kuran Genç Kadınlar projesi ile ne eğitimde ne istihdamda yer alan genç kadınların sorun ve ihtiyaçlarını görünür kılarak tüm kurumları harekete geçirmeyi, onların farkındalığını artırmayı ve güçlenmelerini sağlamayı hedefliyoruz. Ülkemiz için, ülkemizin bugünü ve yarınları için çok değerli olduğuna inandığımız bu proje ile birçok başarı hikayesi yazacağımıza inancım tam. Çünkü genç kızların gözlerinde o ışığı görüyoruz. O ışık, yaptığımız ve yapacağımız tüm çalışmalarda bize ilham veriyor. Buradan aldığımız güçle, bu konunun takipçisi olmaya, umut ve heyecan içerisinde çalışmaya devam edeceğiz.” şeklinde konuştu.

     

    Sabancı Vakfı’ndan Dünya Kız Çocukları Günü’ne özel video: “Bir Kız Çocuğu Kazanırsa, Ülkemiz Kazanır”

    Sabancı Vakfı, 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü’ne özel bir de video yayınladı. Gerçek bir hikayeden yola çıkarak hazırlanan film, Sivas’ın Kolluca köyünde geçiyor ve köyde genç bir kızın üniversite sınav sonuçlarını öğrenmesiyle başlıyor. Tıp Fakültesi’nin kazandığını öğrenen genç kız, büyük bir heyecanla babasına haber vermeye gidiyor. Babası büyük haberi berberde alıyor ve yanındaki diğer babalara gururla kızının doktor olacağını söylüyor. Berberdeki başka bir baba bu haberi alınca koşarak kızını arıyor. Film boyunca başka kızların başarı haberini duyan babalar, kendi kızlarının üzerindeki bakım sorumluluklarını alarak onları ders çalışmaya yönlendiriyor. Babalarının desteğini alan genç kızlar da sırayla Tıp Fakültesi’ni kazanıyor. Yönetmen koltuğunda Kıvanç Baruönü’nün oturduğu, TBWA/Istanbul imzası taşıyan filmin yapımını Organic Film üstleniyor.

    Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

  • Safiye Ekiz ‘den modaya yeni soluk

    Safiye Ekiz ‘den modaya yeni soluk

    Muhafazakâr kesimin başarılı tasarımcısı Safiye Ekiz Yeni Markası You's için kolları sıvadı. Sağlık çalışanları için hazırladığı koleksiyonuyla adından söz ettiren başarılı tasarımcı şimdide Vegan Deri koleksiyonuyla Dünya modasının ilgisini çekti.

     

    Vegan deri: Suni veya bitki bazlı malzemelerden yapılmış bir üründür

     

    Doğaya canlılara zarar vermeden enerji kaynaklarımızı doğru kullanarak Sürdürülebilir bir moda anlayışı hedefleyen Safiye Ekiz VEGAN deriyle yapmış olduğu koleksiyonun hikayesini anlattı. İnsanı doğayı ve en önemlisi hayvanları korumak için çabalayan ünlü modacı Safiye Ekiz "Tarih öncesi devirlerde yaşayan ilk insanlar doğanın şartlarından korunmak İçin avladıkları hayvanların derilerini kullandılar. 20. yy. yarısından itibaren gerek malzeme çeşitliliği gerek teknik gelişmeler sayesinde güçlü üretim teknikleri ortaya çıkmıştı. Bu üretim teknikleri doğaya ve hayvanlara zarar vermeyen ekolojik, sürdürülebilir alternatifler sunmakta. Bu tekniklerin en başında gelişen teknolojiyle birlikte VEGAN deri diyebiliriz. Hayvanlardan elde edilen derinin yerine doğaya, canlılara zarar vermemek adına sürdürebilir bir moda anlayışına girdim. Artık dünyamız için dolaplarda VEGAN deriye yer açmak zorundayız" dedi.

    Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

  • Yenişehirli çocuklar bilimi yaşayarak öğrendi

    Yenişehirli çocuklar bilimi yaşayarak öğrendi

    “Oyuna Geldik” sloganıyla bu yıl dördüncüsü düzenlenen Yenişehir Bilim Şenliği binlerce vatandaşın katılımıyla sona erdi. 3 gün süren şenlikte çocuklar başta olmak üzere vatandaşlar bilimsel deneyleri yaşayarak öğrendi.

     

    Çocuklara bilimi sevdirmek ve toplumla bilim arasında köprü kurmak amacıyla Yenişehir Belediyesi ve Yenişehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü iş birliğiyle gerçekleştirilen 4.Yenişehir Bilim Şenliği renkli görüntülere sahne oldu. TÜBİTAK’ın da destek verdiği ve Yenişehir Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen 4.Yenişehir Bilim Şenliği’nde çocuklar hem eğlendi hem de öğrendi. 38 atölyede toplam 48 farklı ücretsiz etkinlikler ile bilim severleri ağırlayan şenlikte çocuklar ve gençler uygulamalı olarak da bilimi keşfetmiş oldu.  4.Yenişehir Bilim Şenliği bu yıl 7 binin üzerinde misafir ağırladı. Kurulan planeteryum ziyaretçilerin ilgi odağı olurken, şenlik kapsamında gerçekleştirilen deneyler ise büyük beğeni topladı.

     

    Başkan Özyiğit “Eğlenerek öğrenmek çocuklar için çok daha dikkat çekici olabiliyor”

    Çocukların bilimle iç içe olması için Yenişehir Bilim Şenliği gibi etkinliklerin çok önemli olduğunu ifade eden Mersin Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, “Bireylerin bilime olan ilgisi erken yaşlarda başladığında çok daha etkili oluyor. Bilimin aslında ne olduğunu çocuklarımıza oyunla anlatmaya çalıştık, eğlenerek öğrenmek çocuklar için çok daha dikkat çekici olabiliyor. Yenişehir Bilim Şenliği’nde de bunu gördük. Çocuklarımızın yoğun ilgisi bizleri de mutlu etti. Yenişehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne ve katkı sunan herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.

     

    Nisa Çınar “Uygulamalı olarak bilimi öğrenme imkanı buldum”

    4.Yenişehir Bilim Şenliği’ne katılan 7.Sınıf öğrencisi Nisa Çınar “Deneyleri çok seviyorum ve bu şenlikte uygulamalı olarak bilimi öğrenme imkanı buldum. Yazılı eğitimden çok uygulamalı eğitimler daha yararlı.” dedi.

     

    Baba Oğuz, “Teknoloji çağına denk gelen çocuklarımız için yerinde bir şenlik”

    Kızı ile birlikte 4.Yenişehir Bilim Şenliği’ne gelen Güven Oğuz çocukların bilime bakış açısını geliştirmek ve sevdirmek için etkinliğin önemine değinerek “Şenliğe büyük emek verilmiş. Çocuklarımıza deneyimleyerek öğrenebildiği bir ortam sunulmuş. Atölyeleri gezdik, teknoloji çağına denk gelen çocuklarımız için yerinde bir şenlik. Mersin Yenişehir Belediye Başkanımız Abdullah Özyiğit’in eğitime bakış açısı çok iyi. Kendisine ve emeği geçenlere çok teşekkür ederim.’’ ifadelerine yer verdi.

     

    Bilim Teknolojileri ve Yazılım Öğretmeni Emine Yıldırım ise 4.Yenişehir Bilim Şenliği’nin çocukların teknoloji ile iç içe olabildiği bir etkinlik olduğunu söyleyerek şöyle konuştu: “Atölyemiz, Lego Kodlama Atölyesi. Bu atölyede çocuklarımız lego kodlama ile robotik inşa öğreniyorlar. Z kuşağı için alfa çocukları diyoruz. Çocukları teknolojiden uzak tutamayız. Etkinliğe ve robotik kodlamaya çocuklarımız çok ilgili. Burada olmaktan mutluyuz.’’

    Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

  • Harran Üniversitesi, Tarımsal Paydaşları ‘Dünya Pamuk Günü’nde Bir Araya Getirdi

    Harran Üniversitesi, Tarımsal Paydaşları ‘Dünya Pamuk Günü’nde Bir Araya Getirdi

    Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi öncülüğünde Şanlıurfa Valiliği, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı ile Şanlıurfa İl Tarım ve Orman Müdürlüğü işbirliğinde ‘Dünya Pamuk Günü’ farklı etkinliklerle kutlandı.

     

    Dünyada her yıl 7 Ekim, ‘Dünya Pamuk Günü’ olarak kutlanıyor. Türkiye’de hem pamuk üreticisi hem de tekstil üreticisi için stratejik bir ürün olarak kabul edilen pamuk bitkisinin tohumu da endüstri ve yem sanayinde yaygın olarak değerlendirilmekte. Bu kapsamda Türkiye’nin en çok pamuğunu üretmeye başlayan ve ülke ekonomisine önemli katkıda bulunan Şanlıurfa’da ‘Dünya Pamuk Günü’ Harran Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde gerçekleşen bir dizi etkinlikle kutlandı.

     

    Ziraat Fakültesi Hüseyin Apan konferans salonunda gerçekleşen programa, Şanlıurfa Vali Yardımcısı Yasin Akgül,  GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Dr. Hasan Maral, Harran Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nihat Denek, Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu, akademisyenler, öğrenciler, çiftçiler ve tarım ile ilgili kamu ve sivil toplum kuruluşları katıldı.

     

    Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okumasıyla başlayan programda, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Dr. Hasan Maral, Harran Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nihat Denek,  Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Ali Çullu, Şanlıurfa İl Tarım ve Orman Müdürü Halil Şitil, Şanlıurfa Ziraat Odası Başkanı Ahmet Eyyüpoğlu, Pamuk Üreticisi Çiftçi Abdülsamet Turan birer açış konuşması gerçekleştirdiler.

     

    Açış konuşmalarının ardından geçilen panelde, ‘Dünya ve Türkiye’de Pamuk Üretimi ve Stratejisi’ konusuyla Ziraat Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Osman Çopur ve ‘Pamuk Üretiminde Gübre ve Su Etkinliğinde Dijital Teknoloji Kullanımı’ konusuyla Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Şenbayram birer sunum yaptılar.

     

    Etkinliğin devamında ise Harran Üniversitesi Dijital Tarım Üssü Deneme Alanında, dijital gübreleme ve sulama uygulamalarının yanında, katılımcılara Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Şenbayram ve Mühendislik Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Hadi Süzer tarafından yazılımları ve dizaynları yapılmış arazi tespit otonom aracı ve droneler ile pamuk alanlarında gerçekleştirilen uygulamalar, katılımcılara örneklerle açıklandı.

     

    Örnek uygulamalar kapsamında HRÜ Tarım Üssünde alan taraması yapan arazi otonom aracı, otomatik olarak arazideki atmosfer gazı okumasını canlı olarak gerçekleştirdi.

     

    Drone ise pamuk arazisinin ihtiyacı olan ilaçlama ve gübrelemeyi otomatik komutlara göre belirleyerek görevini başarılı bir şekilde gerçekleştirdi. Harran Üniversitesi’nde üretilen droneler, maliyetleri düşürme, kaynakları koruma ve verimi en üst düzeye çıkarma konusunda katılımcılardan tam not aldı.

    Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

  • 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü

    11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü

    Kız Çocuklarıyla Daha Güzel Bir Dünya, Daha Güzel Bir Gelecek

     

    Dünyada yaklaşık 130 milyon kız çocuğu okula gidemiyor. Yoksulluk, çocuk yaşta ve zorla evlilik, çocuk işçiliği, sosyo-kültürel yargılar, gittikçe artan eğitim maliyetleri ve aile içinde yüklenen sorumluluklar gibi birçok etken kız çocukların eğitime erişimlerine veya başladıkları eğitimi tamamlamalarına engel oluyor.

     

    11 Ekim günü, 2011’de Birleşmiş Milletler tarafından Dünya Kız Çocukları Günü olarak kabul edildiğinden bu yana, kız çocuklarının haklarını ve dünya genelinde karşılaştıkları zorlukları tespit edip yaşadıkları ayrımcılığa dikkat çekmek üzere kutlanıyor. 

     

    Bu özel gün kararının üzerinden 10 yıl geçti; bu süreçte kız çocuklarının haklarına erişebilmek için yükselttikleri sesleri; hükümetler, politika yapıcılar ve kamuoyunca çok daha fazla duyulur oldu. Kız çocukları ve kadınlar, değişimin güçlü unsurları hâline gelirken, eldeki kanıtlar da bu alana yapılan yatırımların, tüm topluma mutluluk, sağlık ve istikrar getiren bir dalga etkisi yarattığını ortaya koyuyor.* 

     

    Ancak yine de daha gidecek çok yol var. Kız çocuklarına yapılan yatırım sınırlı kalmaya devam ediyor; kız çocukları potansiyellerini gerçekleştirme yolunda sayısız güçlüklerle baş etmeyi sürdürüyorlar. İklim krizi, COVID-19 pandemisi ve insani çatışmalar zorlukları derinleştiriyor.  

     

    Türkiye’deki bölgesel, sosyo-ekonomik farklılıklar ve toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri, kız çocuklarının eğitim, sağlık ve sosyal yaşam gibi temel haklarına erişmelerini zorlaştırıyor. Halbuki Türkiye’deki kız çocukları, gerekli beceriler ve olanaklarla donatıldıklarında, içinde bulundukları toplumda gelişimin ve değişim öncüsü olabileceklerini, kadınlar, erkekler ve erkek çocukları da dahil olmak üzere herkes için daha güçlü bir toplum kurabileceklerini tekrar tekrar gösteriyor.  

     

    “Daha fazla eğitim olanaklarıyla kız çocukları dünyayı değiştirebilir”

    2005 yılından bu yana afetlerden etkilenen toplulukların temel hak ve hizmetlere erişmesi için çalışan insani yardım kuruluşu Hayata Destek Derneği, 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü vesilesiyle eğitime erişimi kısıtlı kız çocuklarına desteğin önemine dikkat çekiyor. Dernek yürüttüğü çalışmalarla, kız çocuklarının okula gidebilmesine destek oluyor; kırsalda yürüttüğü ‘Kız Çocukları için Güçlenme Programı’yla kız çocuklarının büyüme yolculuklarına eşlik ediyor, hayallerini hayata geçirebilmelerine katkı sunuyor. Öte yandan toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılığı ortadan kaldırma, toplumu çocuk hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda bilgilendirme, çocuk istismarını önleme, çağın gerektirdiği dijital eğitim olanaklarından her çocuğun eşit şekilde faydalanmalarını sağlama gibi çok geniş bir alanda önemli bir misyon üstleniyor.

     

    Hayata Destek Derneği, bu yıl 11 Ekim için çalışma yürüttüğü sahalardaki kız çocuklarına, neleri başarabileceklerini, yaşadıkları zorlukları, gelecek hayallerini ve akranlarına yönelik 11 Ekim mesajlarını sordu ve sosyal medya hesaplarından kız çocuklarının yanıtlarını yayınladı. 

     

    Şanlıurfa’dan 12 yaşındaki Mine şöyle diyor: 

    “Dünyadaki bütün kızlar, hayallerinizden vazgeçmeyin; çünkü hayalleriniz sizin her şeyiniz 

    olacak.” 

      

    OKİ ve HİJİ, kız çocuklarına ulaştırılıyor

    Hayata Destek’in eğitim hakkından mahrum kalan çocukları ve özellikle kız çocuklarını desteklemek amacıyla yürüttüğü “Bu Çantalara Kulak Verin” kampanyasını bu 11 Ekim’de hatırlatmak ayrıca önem taşıyor. Destek kampanyası kapsamında, bir ilkokul çocuğunun başlıca kırtasiye ihtiyaçlarını içeren okul çantası OKİ ve kişisel temizlik malzemesi ihtiyaçlarını içeren hijyen çantası HİJİ, derneğin çalışma sahası olan 10 il başta olmak üzere, Türkiye genelinde ihtiyaç sahibi çocuklara ulaştırılıyor. Destekçiler, Hayata Destek Derneği’nin bağış sayfası (hayatadestek.org/bagis) üzerinden OKİ ve HİJİ çantalarını ihtiyaç sahibi çocuklara hediye etmek amacıyla bağışta bulunabiliyor. Bu kapsamda kırtasiye malzemeleriyle dolu okul çantası OKİ’nin bedeli 500 TL, kişisel temizlik malzemeleri içeren hijyen çantası HİJİ’nin bedeli ise 250TL olarak belirlendi. Dileyen katılımcılar, DESTEK yazıp 4332’ye SMS yollayarak da kampanyaya 20 TL bağış yapabiliyor. Diğer taraftan bu iki özel tasarım çanta, derneğin iktisadi markası Destekâr’ın alışveriş sitesinden de (destekar.org) satın alınabiliyor. 

    Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

  • İş Sanat’ın Öğrencilere Özel Atölyelerini Kaçırmayın

    İş Sanat’ın Öğrencilere Özel Atölyelerini Kaçırmayın

    İş Sanat, İstanbul Eminönü’nde bulunan Türkiye İş Bankası Müzesi ve Ankara Ulus’ta bulunan İktisadi Bağımsızlık Müzesinde farklı yaş grubundaki öğrencileri, birbirinden renkli atölyeler ile ağırlıyor. Tamamı ücretsiz olarak düzenlenen atölyeler ile ilgili detaylı bilgi issanat adresinden alınabilir.

     

    Eğlenceli ve Öğretici Atölyeler Türkiye İş Bankası Müzesi’nde 

    İstanbul Eminönü’nde bulunan Türkiye İş Bankası Müzesi’nde farklı yaş gruplarına yönelik “Müze Hatıram Atölyesi”“Dünyanın Parası Atölyesi”“Madalya Atölyesi”, “Bütçe Tutum Tasarruf” ve “İşim Birikim” atölyeleri düzenleniyor. 

     

    Atölyeler ücretsiz olup atolye@issanat.com.tr adresinden rezervasyon talebi oluşturulabilir, 0212 511 18 04 telefon numarasından bilgi alınabilir.  

     

    İktisadi Bağımsızlık Müzesi’nde Yaratıcı Atölyeler

    Türkiye İş Bankası’nın Ankara Ulus’taki tarihi binasında kurulan İktisadi Bağımsızlık Müzesi de farklı yaş gruplarına yönelik “Müze Hatıram Atölyesi” ve “Dünyanın Parası Atölyesi” ile öğrencileri misafir ediyor. 

     

    Müze, Pazartesi günü dışında 10.00-18.00 saatleri arasında ziyarete açık olup, atolye@issanat.com.tr adresinden rezervasyon talebi oluşturulabilir, 0312 222 70 66 telefon numarasından bilgi alınabilir. 

    Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

  • Harran Üniversitesi’nde Türkiye’nin AB Sürecindeki Son Durum Analizi Yapıldı

    Harran Üniversitesi’nde Türkiye’nin AB Sürecindeki Son Durum Analizi Yapıldı

    Harran Üniversitesi Erasmus+ Koordinatörlüğü ve Türkiye Ulusal Ajansı iş birliğinde ‘ErasmusDays Göbeklitepe: Tarihin Sıfır Noktasından Bir Ses’ etkinliği düzenlendi.

     

    Etkinlik, Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı’nın “AB Sürecimiz ve Gençler için Fırsatlar'' konulu konferansı ile başladı.

     

    Fen-Edebiyat Fakültesi Konferans salonunda gerçekleşen konferansta, Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı, Harran Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Nihat Denek, Harran Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Murat Demir, dekanlar, yüksekokul ve meslek yüksekokul müdürleri, Harran Üniversitesi Genel Sekreter Zübeyir Zorlu akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

     

    “AB Sürecimiz ve Gençler için Fırsatlar'' konulu konferansta, Avrupa Birliği burs olanakları hakkında bilgiler veren Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı; “Gençlerimiz AB sürecimizin çok önemli bir parçasıdır. Türkiye ve AB arasında iletişim çok önemlidir. Avrupa Birliğine girmemiz için büyük çaba sarf ediyoruz. Özellikle 1999 ile 2006 yılları arasında Avrupa Birliğine sürecinde büyük reformlar gerçekleştirdik ve halende gerçekleşiyoruz. Türkiye’nin Avrupa Birliğine girmesi hem Türkiye için hem de AB ülkeleri için çok yararlı olacaktır. Türkiye Avrupa Birliğine tarihi, güçlü ekonomisi, sanatı, sporu ve ticaretiyle güç katacaktır. Tabi ki Ülkemizde Avrupa Birliğine girdiğinde çok güçlü bir ülke olacaktır. Türkiye, Avrupa Birliğinde küresel aktör olacaktır. Avrupa Birliği, Avrupa kıtası ve diğer kıtalarda söz sahibidir, bu bir gerçektir. O yüzden bu süreci iyi anlatmayız. Biz de artık dünyada söz sahibi olmalıyız. Bu da Avrupa Birliğine girmekle olur. Özellikle gençlerin Avrupa Birliğine girme konusunda çabaları daha çok. Biz de gençlerimizi doğru yönlendirip AB sürecinde bizlere desteklerini bekliyoruz” diye konuştu.

     

    Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı, konuşmasının ardından katılımcılarından gelen sorulara da cevap verdi. Program, video gösterimi eşliğinde Eramusdays pastasının kesilmesiyle devam etti.

     

    Harran Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Nihat Denek’de programda bir konuşma gerçekleştirdi.

     

    Prof. Dr. Nihat Denek; “Erasmus programları benim gözlemlediğim kadarıyla öz güveni arttırıyor. Yeni bir dil, kültür ve ülke görme fırsatı buluyorsunuz. Yapılan her Erasmus hareketliliğinin sonucunda sizlere eğitimin yanında sosyal kültürel anlamında da katkıları olduğunu düşünüyorum. Sevgili öğrencilerimiz sizler için Erasmus Koordinatörlüğünden Türkiye Ulusal Ajansına öğrenci kontenjanlarımızın yükseltmesi için taleplerimiz oldu. Umuyorum bu taleplerimiz karşılık bulacaktır. Tarihin sıfır noktasında olan önemli bir şehirde yaşıyoruz. Değerli arkadaşlar ve sevgili öğrenciler bu kadim şehri yurt içinden ve dışından herkesin mutlaka görmesi gerekiyor” dedi.

     

    Konuşmaların ardından, Harran Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Öğretim Görevlisi Abidin Özpek şefliğinde müzik dinletisi yapıldı.

     

    Müzik dinletisinden sonra Erasmus+ tarafından yurt dışına giden öğrenciler, tecrübelerini paylaştı.

     

    Ardından, Harran Üniversitesi Erasmus+ Koordinatörü Doç. Dr. Ayşe Cebeci Manğal, salonda bulunan öğrencilere Erasmus+ öğrenci hareketliliği hakkında bilgiler verdi.

     

    Programın ikinci kısmında ise akademisyenler için Erasmus+ yükseköğretim fırsatları ve öğrencilere yönelik Erasmus+ gençlik ve Avrupa Danışma Programı Fırsatları ile ilgili sunumlar gerçekleşecek.

    Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

  • ÇYDD, 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Gününde Soruyor: 866 Bin Kız Çocuğu Neden Okulda Değil

    ÇYDD, 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Gününde Soruyor: 866 Bin Kız Çocuğu Neden Okulda Değil

    “Okumayan kızımız kalmasın!” diyerek 1997’den bu yana, kız çocuklarının eğitimde yaşadığı ayrımcılığa son vermek için çalışmalarını sürdüren Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Gününde okula gidemeyen kız çocuk sayısını gündeme taşıyarak acı bir tabloya dikkat çekti. 

     

    BirGün Gazetesi’nden Mustafa Kömüş’ün, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından Eylül Ayında açıklanan “Millî Eğitim İstatistikleri – Örgün Eğitim 2021-2022" verileri ışığında hazırladığı haberine göre 800 binin üzerinde kız çocuğu eğitime ulaşamadı ve yine eğitimin bütün kademelerinde erkek çocuklarının sayısı kız çocuklarının sayısından daha fazla oldu.

     

    Kurulduğu günden bu yana eğitimde yaşanan sorunların sadece sosyoekonomik boyutlarına değil, toplumsal ve siyasal yönüne de değinerek çözümler üreten ÇYDD; bu korkunç tablonun, Türkiye’nin geriye doğru adım attığının kanıtı olduğuna işaret ederek, kız çocuklarının eğitimden uzak tutulmasıyla yaratılan eşitsizlik sarmalının çok büyük tehlikelere neden olabileceğinin altını çizdi. 

     

    EĞİTİMDE AYRIMCILIK BÜYÜYOR, 866 BİN KIZ ÇOCUĞU OKULA GİDEMİYOR

    Dünyanın her yerinde kız çocuklarına karşı yapılan ayrımcılığın önlenmesi ve çocuk haklarından eşit ve tam olarak yararlanmaları amacıyla ilan edilen 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Gününde konuşan ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Ayşe Yüksel, “Şu anda eğitim görmesi gereken 800 binden fazla kız çocuğu, okulda değil. Bu tablo, kabul edilemez!” dedi.

     

    MEB’in açıkladığı 2021-2022 örgün eğitim istatistiklerine göre 866 bin kız öğrencinin eğitimden uzak bırakıldığını dile getiren Prof. Dr. Yüksel, “Burada 800 bini aşkın bir sayıdan bahsediyoruz, bunun kabul edilemez olması bir yana MEB’in kendi sunduğu verilerle bunu görmemiz daha da vahim bir duruma işaret ediyor. Ülkemizde eğitimi öyle bir noktaya getirdik ki yeni bir ülke yaratacak kadar sayıdaki çocuğumuz zorunlu eğitimden mahrum bırakılıyor, geleceğimiz karartılıyor. Özellikle eğitime erişimde kız çocuklarımıza karşı yapılan ayrımcılık, şiddetini daha da artırmış. Bundan tam 25 yıl önce Anadolu’nun her köşesinde, derneğimizin unutulmaz Genel Başkanı Prof. Dr. Türkân Saylan, cüzzamlı hastalar için mücadele ederken bir yandan da tedavi ettiği ailelerin kızlarının eğitimine destek olarak, onların eğitime ulaşmasını sağlayarak bizlere bir ideal, bir emel verdi.” şeklinde konuştu.

     

    Bugün, o idealin peşinde, kız çocuklarının eğitimi için çalışmaya ve onlar için eğitimde fırsat eşitliğini yaratmaya çalıştıklarını ifade eden Prof. Dr. Yüksel “ Ne yazık ki bugün karşılaştığımız tablo, tüm bu emeklere, çalışmalara ve kızlarımızın hayallerine büyük bir darbe vurdu; tam 866 bin kız çocuğumuz eğitime erişemiyor. İşin daha acı tarafıysa bu sayı, eğitim kademesi yükseldikçe daha da artıyor. İlkokulda 195 bin, ortaokulda 298 bin, lisede 373 bin kız çocuğu okula gidemiyor. Okuldan uzakta olan kız çocuğu sayısı toplamda 866 bini buluyor. Açık öğretimde okuyan kız çocuklarımızı bu sayıya eklediğimizde ise 1,5 milyondan fazla kız çocuğu eğitimden uzak bırakılıyor.” dedi.

     

     “BU TABLOYA GÖZ YUMAMAYIZ”

    MEB istatistikleri ile ortaya çıkan tablonun çok endişe verici olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yüksel, “866 bin gibi bir sayıya göz yumamayız, bu tabloyu görmezden gelemeyiz. Artık sürekli olarak değişen eğitim sistemi, 4+4+4, çözüm üretemeyen eğitim politikaları sadece niteliksiz eğitimi yaygınlaştırmakla kalmayıp kız çocuklarını tamamen eğitim hayatından ve böylece iş ve sosyal hayattan koparmaya, onları yaşamın gerisinde bırakmaya çalışıyor. Buna asla izin vermeyeceğiz! ÇYDD olarak okula gidemeyen, eğitimden uzak bırakılan 866 bin kız çocuğumuzun yanındayız. 866 bin kız çocuğumuzu arıyoruz; hikâyelerini onlardan dinlemek ve hayallerine ortak olmak istiyoruz. Neden eğitimden uzak kaldıklarını, şu an nerede olduklarını ve ne yaptıklarını öğrenmek adına çalışmalara başlayacağız. ” şeklinde konuştu.

      

    103 BİN 387 KIZ ÖĞRENCİ VE 18 EĞİTİME DESTEK PROJESİ

    ÇYDD olarak 33 yıldır sürdürdükleri çağdaşlık yolculuğunda en büyük amaçlarının Atatürk devrim ve ilkelerini yaşatarak çağdaş eğitim yoluyla çağdaş topluma ulaşmak olduğunu belirten Prof. Dr. Yüksel, Türkân Hocamız önderliğinde öncelikle kız çocuklarımızın eğitimine destek olarak toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik çalışmalar gerçekleştirdik, binlerce kız öğrencimize ışık olduk. Laik, bilimsel ve karma eğitimi korumak adına sürdürdüğümüz çalışmalar ile bugün, 103 bin 387 kız öğrencimize eğitim desteği sağlamış bulunuyoruz. Aynı zamanda örgün eğitimden mezun olmanın tek başına yeterli olmayacağı öngörüsüyle öğrencilerimizin sosyal, kişisel ve düşünsel açıdan farklı yetkinlikleri de kazanabilecekleri projeler geliştiriyoruz. Bugün, 18 tane eğitime destek projemiz ile çeşitli alanlarda farkındalık yaratıyor; kız çocuklarımıza 21. yüzyıl beceri ve yetkinliklerini kazandırarak hayallerini gerçekleştirmelerine destek oluyoruz. Ancak bu yeterli mi, asla!  ÇYDD olarak “sorunun değil, çözümün bir parçası ol” düşüncesinden asla ödün vermedik, vermeyeceğiz! Çağdaş eğitim ve kız çocuklarımızın geleceği için eğitimdeki gerçek sorunların tespit edilmesi ve ivedilikle bütüncül eğitim politikalarının uygulanması gerekiyor. Bu gerçekleşene kadar durmadan çalışmaya ve öğrencilerimize destek olmaya devam edeceğiz. 866 bin kız çocuğumuzu arkada bırakmayacak, umudu yeniden yeşerteceğiz.” dedi.

    Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

  • Çocuklar için Gelecek Projesi Çocuklara Dijital Dünyanın Kapılarını Aralamaya Hazırlanıyor

    Çocuklar için Gelecek Projesi Çocuklara Dijital Dünyanın Kapılarını Aralamaya Hazırlanıyor

    Teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte gündemden düşmeyen yenilikçi teknolojiler, sundukları çözümler ile herkesi heyecanlarından konuların başında geliyor. Günümüzde teknoloji trendlerinden biri olan VR (Sanal Gerçeklik), AR (Artırılmış gerçeklik) ve hologram teknolojileri; eğlenceden eğitime, üretimden sağlığa kadar birçok farklı alanda geleceği şekillendiren teknolojiler arasında yer alıyor.

     

    Teknoloji firması Dijital Gen’in ‘’ Genlerindeki dijitali keşfet’’ mottosuyla Ataşehir Kaymakamlığı ve Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün destekleriyle hayata geçirdiği Çocuklar için Gelecek projesi, 2022-2023 eğitim-öğretim yılı itibariyle ilkokul ve ortaokul öğrencilerini artırılmış gerçeklik, sanal gerçeklik ve hologram teknolojileri ile buluşturmak amacıyla başladı. Dijital Gen, Çocuklar için Gelecek projesiyle bir yıl boyunca 60 okulda 1200 ders boyunca 36000 öğrenciye ulaşmayı hedefliyor.

     

    Çocuklar bu proje kapsamında yeni nesil teknoloji ürünlerini deneyimleme fırsatına sahip olurken, teknolojiyi nasıl daha verimli kullanabileceklerine dair farklı bakış açıları geliştirebilecekler. Dijital Gen bu projesiyle aynı zamanda etkinlik, yazılım ve teknoloji alanındaki meslek gruplarından, çocuklara yönelik teknoloji haberlerine kadar birçok konuya değinmeyi planlıyor. Çocukların ve gençlerin aktif katılım göstermesi ile gerçekleşecek etkinlikler, çocukların yazılım ve teknoloji alanında merak ettiklerine dair sorular sorabilecekleri, teknoloji hakkında sohbet edebilecekleri, yazılım ve teknoloji grup yarışmaları yapabilecekleri ortamın oluşmasını sağlıyor. 

     

    Çocuklar için Gelecek projesinin pilot uygulaması geçtiğimiz eğitim-öğretim yılında Ataşehir Kaymakamlığı ve Ataşehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün destekleriyle Dijital Gen tarafından Ataşehir Şehit Cengiz Hasbal Ortaokulu’nda gerçekleştirilmişti. Pilot uygulama sayesinde 5,6 ve 7. sınıftan yaklaşık 500 öğrenci iki gün boyunca artırılmış gerçeklik, sanal gerçeklik ve 3D hologram led fan teknolojilerini yakından tanıma imkanına sahip oldular. 

     

    ‘’Daha Fazla Teknoloji Konuşacağımız Bir Gelecek Mümkün’’

    Dijital Gen kurucusu Sercan Kasım proje ile ilgili olarak ‘’Yaratıcı fikirleri, heyecanları ve merakları ile geleceğimizin mimarı olacak çocuklarımızı gelecek teknolojileri tanıştırarak yeni nesil teknolojiler hakkında fikir edinmelerini sağlayabiliriz. Teknolojiyi her çocuk için mümkün kılmak için başladığımız projede, çocuklarda dijital teknolojilere yönelik farkındalık oluşturabilme fikri ise bu projeyi bizim için anlamlı kılıyor.’’ açıklamasında bulundu. 

     

    Dijital Gen tarafından 2022-2023 eğitim-öğretim döneminin Ekim ayında Ataşehir’de ilk ve ortaokullarda başlayan proje, çocuklar için yeni nesil teknolojileri ulaşılabilir kılmak adına ileride tüm Türkiye’de hayata geçirmeyi hedefliyor. 

    Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı