Yazar: serdartash

  • Kolombiya’da Gizemli ‘UFO Küresi’: Bilim İnsanları Uzaylı Kökenli Olabileceğini Öne Sürüyor

    Kolombiya’da Gizemli ‘UFO Küresi’: Bilim İnsanları Uzaylı Kökenli Olabileceğini Öne Sürüyor

    Mart 2025’te Kolombiya’nın Buga kasabasında, gökyüzünde zikzaklar çizerek hareket eden ve ardından yere inen gizemli bir küre, yerel halk tarafından bulundu. Yaklaşık 2 kilogram ağırlığındaki bu nesne, bilim insanlarının dikkatini çekti ve yapılan ilk incelemelerde olağanüstü özellikler sergilediği belirlendi.

    X-Işını Analizleri ve İç Yapı

    Radyolog Dr. Jose Luis Velazquez tarafından gerçekleştirilen X-ışını taramaları, kürenin üç katmanlı metal benzeri bir dış yapıya sahip olduğunu ve içinde merkezi bir “çip” etrafında simetrik olarak dizilmiş 18 mikroküre bulunduğunu ortaya koydu. Nesnede kaynak veya birleştirme izlerine rastlanmaması, insan yapımı olmadığını düşündürüyor. Ayrıca, dış katmanın titanyum veya çelik gibi yüksek yoğunluklu malzemelerden oluştuğu değerlendiriliyor.

    Yüzeydeki Antik Semboller

    Kürenin yüzeyinde, runik, Ogham ve Mezopotamya yazı sistemlerine benzeyen antik semboller tespit edildi. Yapay zekâ yardımıyla yapılan analizler, bu sembollerin “Doğumun kaynağı, birlik ve enerjinin dönüşüm döngüsü, bilinç ve bireysel farkındalık” gibi felsefi mesajlar içerdiğini ortaya koydu. Araştırmacılar, bu mesajın insanlığa yönelik bir bilinç değişimi çağrısı olabileceğini düşünüyor.

    Fiziksel Tepkiler ve Sağlık Etkileri

    Nesneye su döküldüğünde anında buharlaşma ve duman çıkışı gözlemlendi. Ayrıca, nesneye temas eden bir kişinin günlerce süren rahatsızlıklar yaşadığı bildirildi. Bu tepkiler, nesnenin bilinmeyen enerji özelliklerine sahip olabileceğini düşündürüyor.

    Yetkililerin İlgisi ve Kamuoyu

    Kolombiya hükümeti, nesnenin teslim edilmesini talep etti; ancak bulucular, nesnenin kaybolabileceği endişesiyle bu talebi reddetti. Bilim insanları, nesnenin kökenini belirlemek için daha kapsamlı analizler yapılması gerektiğini vurguluyor.

    Bu olay, dünya genelinde UFO ve bilinmeyen hava olaylarına olan ilgiyi yeniden gündeme getirdi. Pentagon’un 2023’teki açıklamalarında da benzer “metal küre”lerin dünya çapında gözlemlendiği belirtilmişti.

    Kolombiya’daki bu gizemli küre, insanlık için yeni bir bilinç düzeyine geçişin habercisi mi, yoksa henüz açıklanamayan bir doğal fenomen mi? Bilim dünyası, bu sorulara yanıt aramaya devam ediyor.

  • Красной площади

    Красной площади

    Красная площадь в Москве: Сердце России, которое стоит увидеть

    Путешествуя по Москве, невозможно пройти мимо её самого знаменитого символа — . Это не просто туристическая достопримечательность, а культурное и историческое сердце всей России. Здесь каждый камень хранит в себе вековую историю, а величественные постройки вызывают восхищение и благоговение.

    Историческое значение Красной площади

    Красная площадь существует с конца XV века и изначально служила местом для торговли и общественных собраний. Со временем она стала ареной государственных церемоний, военных парадов и значимых политических событий. Название «красная» происходит не от цвета кирпичей, а от старославянского слова «красная», что означало «красивая».

    Что посмотреть на Красной площади

    • Собор Василия Блаженного (Собор Покрова Пресвятой Богородицы)
    • Один из самых узнаваемых храмов в мире. Его разноцветные купола создают сказочную атмосферу. Собор построен в XVI веке по приказу Ивана Грозного.
    • Кремль
    • Грандиозная крепость, окружающая официальную резиденцию президента России. За её стенами скрываются соборы, музеи и знаменитая Царь-пушка.
    • Государственный исторический музей
    • Великолепное здание красного цвета, в котором собрана богатая коллекция артефактов, охватывающих всю историю России.
    • Мавзолей Ленина
    • Здесь можно увидеть тело Владимира Ленина — основателя Советского Союза. Посещение бесплатное, но возможны очереди.
    • ГУМ
    • Роскошный торговый центр, сочетающий в себе историческую архитектуру и современные бутики. Идеальное место для шопинга или чашечки кофе с видом на площадь.

    Советы путешественникам

    • Посетите площадь рано утром или вечером, чтобы избежать толп туристов и насладиться атмосферой.
    • Не забудьте фотоаппарат — Красная площадь невероятно фотогенична.
    • В зимнее время здесь устанавливается каток, а летом проходят концерты и фестивали.

    Красная площадь — это место, где история, культура и современность сливаются воедино. Приехать в Москву и не увидеть её — значит упустить самое главное. Откройте для себя Россию с её сердца — начните своё знакомство с Красной площади!

  • DiMAP Tech Challenge’da Geleceğin Üretimine Yön Veren Girişimler Öne Çıktı

    DiMAP Tech Challenge’da Geleceğin Üretimine Yön Veren Girişimler Öne Çıktı

    Sabancı Üniversitesi’nin öncülüğünde düzenlenen DiMAP Tech Challenge, yenilikçi fikirlerin yarıştığı ilham verici bir teknoloji buluşması olarak tamamlandı.

    Sabancı Üniversitesi Tümleştirilmiş Üretim Teknolojileri Araştırma ve Uygulama Merkezi (SU-IMC) koordinasyonunda yürütülen Doğrudan Dijital Üretim Platformu (DiMAP) Projesi kapsamında bu yıl ilk kez düzenlenen Tech Challenge programının final sunumları, 21-22 Nisan 2025 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirildi.

    SManDiT ve SINaCI Kategorilerinde Rekabet Yoğundu

    Finale kalan 22 yenilikçi girişim, Akıllı Üretim ve Dijital Dönüşüm (SManDiT) ile Sürdürülebilir İnovasyon ve Döngüsel Sanayi (SINaCI) temalarında projelerini sunarak büyük bir heyecana sahne oldu. İki gün boyunca süren sunumlarda girişimciler, sadece jüri üyeleriyle değil; yatırımcılar, sektör temsilcileri ve kurumsal şirket yöneticileriyle de doğrudan iletişim kurarak, iş birlikleri geliştirme fırsatı buldu.

    Kazanan Girişimler: Yapar3D ve Alloy Additive

    Sunumların ardından gerçekleştirilen jüri değerlendirmesi sonucunda, SManDiT kategorisinde Yapar3D, SINaCI kategorisinde ise Alloy Additive birinciliğe layık görüldü. Kazanan girişimlere başarı belgeleri ve ödülleri, SU-IMC Direktörü Prof. Dr. Devrim Özaydın tarafından takdim edildi.

    Finalist girişimciler, etkinlik boyunca yatırımcılarla birebir görüşmeler gerçekleştirerek, projelerini tanıtma ve küresel pazarlara açılma yolunda önemli adımlar attı.

    Sektörün Önde Gelen İsimleri İlham Verdi

    Etkinliğin dikkat çeken bir diğer yönü ise alanında uzman konuk konuşmacıların katılımı oldu. Sektörel bilgi ve deneyimlerin paylaşıldığı panellerde, güncel teknolojiler, inovatif iş modelleri ve sürdürülebilir üretim pratikleri gibi konulara ışık tutuldu.

    DiMAP Tech Challenge, Yeni İş Birliklerinin Kapısını Araladı

    Yarışmaya katılan tüm finalistler, DiMAP Tech Challenge sayesinde yalnızca görünürlük kazanmakla kalmadı; aynı zamanda küresel yatırım ağlarına erişim, teknolojik ortaklık geliştirme ve sanayide sürdürülebilir dönüşümün bir parçası olma fırsatı elde etti. Özellikle ilk üçe giren girişimciler, program kapsamında ileri aşama destek mekanizmalarına dahil olarak girişim yolculuklarını daha sağlam temellere oturtabilecek.

  • Girit Mutfağıyla Side’de Zamanda Yolculuk: Kültür ve Lezzetin Buluşma Noktası

    Girit Mutfağıyla Side’de Zamanda Yolculuk: Kültür ve Lezzetin Buluşma Noktası

    Girit’in asırlık tarifleri, Side’nin tarihi dokusuyla buluştu. Akdeniz’in iki yakasından gelen kültürel tatlar, Side Antik Limanı’nda unutulmaz bir lezzet şölenine dönüştü.

    Manavgat Belediyesi’nin öncülüğünde bu yıl ikincisi düzenlenen Uluslararası Girit’ten Side’ye Kültür ve Lezzet Festivali, gastronomi tutkunlarını yeniden bir araya getirdi. Etkinlik, sadece damaklara hitap etmekle kalmadı, aynı zamanda tarih, kültür ve göç hikâyelerinin izini süren bir bellek çalışmasına dönüştü.

    Festivalin kalbi Side Antik Limanı’nda attı. Kimi tabakta Sakız Enginarlı Dolma vardı, kimisinde Karides Saganaki… Ama her tabakta ortak bir ruh: Girit’in geçmişinden bugüne taşınan yaşam enerjisi.

    Girit Mutfağının Duayenleri Side’deydi

    Etkinliğin en çok ilgi gören anları, ünlü şeflerin canlı performansları oldu. Türkiye ve Avrupa’dan gelen alanında uzman şefler; Maria Ekmekçioğlu, Esat Özata, Dilek Yetkiner, Pasquale Lembo, Apostolos Altanis, Ioannis Koufos ve Argyrios Kontakis, yalnızca yemek pişirmedi – geçmişin hikâyesini anlattılar.

    “Norma”dan “Balkabaklı Otlu Köfte”ye uzanan tarifler, hem görsel bir şölen sundu hem de Girit mutfağının doğaya ve sezona duyduğu saygıyı yansıttı. Festival boyunca her bir yemeğin hikâyesi, kullanılan malzemelerin kökeni ve teknikleri katılımcılarla detaylı biçimde paylaşıldı.

    Başkan Kara: “Gastronomi, Manavgat’ın kimliğinin bir parçası olacak”

    Manavgat Belediye Başkanı Dr. Niyazi Nefi Kara, açılış konuşmasında bölgenin sadece doğal güzellikleriyle değil, gastronomik mirasıyla da marka olma yolunda ilerlediğini vurguladı. Kara, “Manavgat’ı gastronomide de bir cazibe merkezi haline getirmek için çalışıyoruz. Girit’in mutfak kültürünü yaşatarak, sürdürülebilir turizmin en güçlü halkalarından birini örüyoruz,” dedi.

    Girit-Side Bağını Derinleştiren Bir Söyleşi

    Festivalin bir diğer dikkat çekici etkinliği olan “Girit’ten Side’ye Lezzet Yolculuğu” başlıklı söyleşide ise tarihle yoğrulmuş sofraların gücü konuşuldu. Saray Tarihçisi Çağrı Başkurt’un moderatörlüğünde gerçekleşen panelde Dilek Yetkiner, Seda Özel ve Maria Ekmekçioğlu, gastronomiyle iç içe geçmiş göç hikâyelerini ve bu kültürel sentezin toplumsal etkilerini değerlendirdi.

    Söyleşide öne çıkan ortak vurgu, Girit ve Side’nin sofra kültürüyle kurduğu derin bağ oldu. Özellikle otlar, zeytinyağlılar ve deniz ürünleri üzerinden kurulan bu ortak mutfak dili, bölgeler arası kültürel köprünün temelini oluşturuyor.

    Girit Ezgileriyle Duygusal Kapanış

    Akşam saatlerinde sahneye çıkan Giritli sanatçı Chrysoula Stefanaki, Antik Apollon Tapınağı’nın önünde duygulara dokunan bir konser verdi. Girit’in nostaljik tınılarını tango ve vals ezgileriyle harmanlayan sanatçı, “Velvet Voice” albümünden parçalarla dinleyicilere büyülü bir gece yaşattı. Konser sonunda Başkan Kara, sanatçıya çiçek ve teşekkür plaketi takdim etti.

  • Sağlıkta devrim niteliğinde iş birliği: ‘Arayı Açmayalım’

    Sağlıkta devrim niteliğinde iş birliği: ‘Arayı Açmayalım’

    Türk Dişhekimleri Birliği (TDB), Diş Malzemeleri Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin (DİŞSİAD) destekleriyle ‘Arayı Açmayalım’ kampanyasını başlattı. 1 yıl sürecek sosyal sorumluluk projesindeki temel amaç düzenli DİŞHEKİMİ kontrolleriyle genel sağlığın korunabileceği mesajını, diş ve dişeti rahatsızlıklarının önlenebilir olduğu bilincini tabana yaymaktır. Proje kapsamında nitelikli sosyal medya platformları için özel içerikler üretilerek, sosyal mesajlar hazırlanacak ve her yaş grubu için kategorize edilerek geniş kitlelere en etkili biçimde aktarılması sağlanacaktır.

    Avrupa’da 1.570 kişiye bir dişhekimi düşerken, Türkiye’de 2.000 kişiye bir DİŞHEKİMİ düşüyor. Tahminlere göre ülkemizde 2030 yılında 650 kişiye bir DİŞHEKİMİNİN düşmesi bekleniyor. Sağlık Bakanlığı’nın ‘Sağlık İstatistikleri 2022’ çalışmasına göre ise Avrupa’da 1 kişi yılda 5 kez dişhekimini ziyaret ederken Türkiye’de bu oranın 0,62 olduğu görülüyor. Almanya’da kişi başı diş macunu kullanımı yıllık 457 Ml olurken Türkiye’de bu oran 85Ml. Tüm bu veriler Türkiye’deki Dişhekimliği Fakültelerinin artış hızının halkın DİŞHEKİMİNE gitme sıklığı ile ters orantılı seyrettiğini gösteriyor. Bu noktada Türk Dişhekimleri Birliği (TDB) ile Diş Malzemeleri Sanayici ve İş Adamları Derneği (DİŞSİAD) 1 yıl sürecek geniş kapsamlı bir kampanya için harekete geçerek, ‘Arayı Açmayalım’ temalı projenindetaylarını düzenlenen imza töreninde açıkladı.

    DÜNYADA EN SIK GÖRÜLEN İKİNCİ HASTALIK

    TDB Genel Başkanı Fatih Güler, imza töreninde yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı: 

    “Bu anlamlı projenin ana hedefi yaşam boyunca yani gencinden, artan yaşlı nüfusa kadar ağız ve dişleri korumaya odaklanmaktır. Toplumun ağız diş sağlığı eğitimi ve ağız hastalıkları ve ağızdaki durumlara ilişkin bilgilendirilmesi, temel ağız diş sağlığı hizmetleri, koruyucu önlemler ve programlar hakkında bilinçlendirilmesi amaçlanmaktadır. Küresel boyutta dünya nüfusunun yüzde 90’ı çürük, dişeti hastalıkları ve ağız kanserine kadar uzanan ağız hastalıkları yönünden, ciddi bir risk altındadır. 19. ve 20. yüzyıllarda diş çürüğü dünya genelinde bir epidemik salgın olarak tanımlanmış ve halen günümüzde de nezleden sonra dünyada en yaygın olarak görülen ikinci hastalık olarak kabul edilmektedir. Bu bağlamda bireyler sadece düzgün fırçalama ve diş ipi kullanma, şekerli yiyecekleri kesme, sağlıklı yemek yeme ve kontrol için 6 ayda bir için DİŞHEKİMİNİ ziyaret ederek, iyi bir ağız sağlığına sahip olabilirler. Bu noktada diş ve dişeti hastalıklarının önlenebilir hastalıklardan olduğu gerçeğinden hareket ederek; toplumun bilgilendirilmesi ve ağız-diş bakımı konusunda alışkanlık oluşturulması konusunda hükümetlere, sağlık alanındaki meslek kuruluşlarına, eğitim kurumlarına, gönüllü sağlık kuruluşlarına ve sağlık endüstrisine sorumluluklar düşmektedir. Başta merkezi yönetim olmak üzere; yerel yönetimler, Dişhekimliği Fakülteleri, sağlık meslek birlikleri, sivil toplum kuruluşları ve sağlık endüstrisi vb yapılar ağız ve diş sağlığının iyileştirilmesi konusunda mevcut ürün ve süreçlerde önemli teknolojik yeniliklerin ağız sağlığının geleceğini şekillendirmedeki rolünü tartışarak gerçekçi ve sürdürülebilir projeler üzerinde çalışmalıdırlar. Türk Dişhekimleri Birliği ve Dişhekimleri Odaları olarak ağız diş sağlığı politikaları üretme ve hayata geçirmede tüm bileşenlerle ortak çalışmaya, üzerimize düşeni yapmayı dün olduğu gibi bugün de hazır olduğumuzu kamuoyunun bilgisine sunarız. DİŞSİAD’ın destekleri ile hayata geçireceğimiz 

    ‘Arayı Açmayalım’

     projemizle ülkemizde diş ve dişeti rahatsızlıklarının önlenebilir olduğunu halkımıza en etkin medya araçları vasıtası ile aktarmaya ve bir bilinç oluşturmaya gayret edeceğiz.”

    ÖNCE AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI

    DİŞSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Uçar ise, “Diş malzemeleri sektörünün en büyük STK’sı olarak yerli üretime ve ülkemizin toplam ihracatına sürdürülebilir katkı sağlamanın gayreti içerisindeyiz. 10 yıl öncesine kadar ithalat ağırlıklı çalışan bir sektörken bugün ihracatçı bir sektör konumuna geldik. Hedefimiz 5 yıl içerisinde ihracatımızı 1 milyar dolar seviyesine çıkarmak ancak önemli bir hedefimiz daha var; Türkiye’de diş ve diş eti rahatsızlıklarının önlenebilir bir durum olduğunu halkımıza doğru ve etkin bir şekilde aktarmak” dedi

    Türkiye’de DİŞHEKİMİNE gitme sıklığının istikrarlı bir şekilde artması gerektiğine dikkati çeken Uçar, “Yapılan tüm bilimsel araştırmalar diş ve dişeti rahatsızlıklarının birçok kronik hastalığın habercisi olabileceğini gösteriyor. Bu noktada sağlığın ağızdan başladığını ifade etmek yanlış olmayacaktır. TDB ile birlikte başlattığımız ‘Arayı Açmayalım’kampanyamızın temelinde sosyal sorumluluk var. Halkımızın dişhekimine gitme sıklığını artırmamız ve bu konuda bir bilinç oluşturmamız gerekiyor. Sağlıklı ve mutlu bireylerin var olması bize göre özgüvenli ve doğal gülüşlerle mümkün. 1 yıl sürecek ‘Arayı Açmayalım’ projemizin ülkemizin her bir ferdi için hayırlı olmasını temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.

  • Doğayla Bütünleş: Bungalov Tatili Rehberi

    Doğayla Bütünleş: Bungalov Tatili Rehberi

    Modern yaşamın kaosu, dijital ekranların yorgunluğu ve şehrin hiç durmayan gürültüsü seni yormaya mı başladı? O zaman çantanı hazırla, çünkü doğanın kalbinde, kuş sesleri ve rüzgâr uğultusu eşliğinde unutulmaz bir bungalov tatiline çıkıyoruz. Bu makalede bungalov tatiline dair bilmen gereken her şeyi bulacaksın: Nedir, kimler için uygundur, nereye gidilir, nelere dikkat edilir ve çok daha fazlası…

    Bungalov Tatili Nedir?

    Bungalov tatili; doğayla iç içe, genellikle ahşaptan yapılmış tek katlı veya çatı katlı evlerde, otel konforu olmadan ama doğanın huzuruyla dolu bir konaklama biçimidir. Minimalist yaşamı, sakin atmosferi ve çevreyle uyumlu yapısıyla dikkat çeker. Kamp deneyimini fazla zahmete girmeden yaşamak isteyenler için harika bir alternatiftir.

    Bu tatil biçimi sadece bir konaklama değil; aynı zamanda ruhunu dinlendirme, teknolojiyle arana mesafe koyma ve doğanın ritmine uyum sağlama deneyimidir.

    Bungalov Tatilinin Avantajları

    • Doğayla iç içe yaşamak: Her sabah kuş sesleriyle uyanmak, ciğerlerini temiz havayla doldurmak.
    • Sessizlik ve huzur: Kalabalık otel odaları yerine izole, sadece sana ait bir alan.
    • Romantik atmosfer: Özellikle jakuzili veya şömineli bungalovlar, çiftler için mükemmel.
    • Aile dostu: Trafikten uzak, geniş bahçeli ve doğayla tanışacak çocuklar için güvenli bir ortam.
    • Evcil hayvan dostu: Patili dostunla birlikte doğa yürüyüşleri yapabileceğin bir tatil.
    • Kendin pişir, kendin ye: Mini mutfaklar sayesinde bütçeni yönetebilir, kendi damak zevkine uygun tatlar yaratabilirsin.
    • Dijital detoks: İnternetsiz alanlarda gerçek hayata, kendine ve sevdiklerine dönmek mümkün.

    Hangi Bölgelerde Bungalov Tatili Yapılır?

    Türkiye’nin dört bir yanında bungalov tatili yapabileceğin harika bölgeler bulunuyor:

    • Sapanca & Maşukiye: Göl manzaralı romantik kaçamaklar için
    • Kabak Koyu & Faralya (Muğla): Denize sıfır huzurlu inzivalar
    • Kaz Dağları (Balıkesir): Bol oksijenli dağ havası, mitolojik esintiler
    • Çamlıhemşin & Ayder (Rize): Karadeniz’in yeşil cennetinde yayla yaşamı
    • Akyaka (Muğla): Azmak Nehri kıyısında sakin şehir deneyimi
    • İğneada (Kırklareli): Longoz ormanlarında gizli kalmış doğa harikası
    • Yedigöller & Gölcük (Bolu): Sonbaharın büyüsünü yaşayabileceğin kartpostal gibi rotalar
    • Salda Gölü (Burdur): Türkiye’nin Maldivleri olarak anılan eşsiz bir ortam

    Bungalov Türleri Nelerdir?

    Her tatilciye uygun bir bungalov tipi vardır:

    • Standart Bungalovlar: Sade, uygun fiyatlı ve temel ihtiyaçlara odaklı
    • Lüks Bungalovlar: Jakuzili, şömineli, özel manzaralı yüksek konforlu yapılar
    • Ağaç Evler: Yerden yüksekte, ağaçların içinde benzersiz bir deneyim
    • Glamping Bungalovlar: Kamp atmosferiyle lüksü birleştiren yeni nesil konaklamalar
    • Tiny House Bungalovlar: Minimalist, taşınabilir ve çevreci yaşam alanları
    • Pet-friendly Bungalovlar: Evcil hayvan kabul eden, bahçeli, çitli alanlar
    • Deniz Kenarı Bungalovlar: Sabah deniz kokusuyla uyanmak isteyenler için

    Tatil Öncesi Dikkat Edilmesi Gerekenler

    Unutulmaz bir tatil için şu hazırlıkları yapmayı unutma:

    • Erken rezervasyon yaparak istediğin manzarayı kaçırma
    • Gideceğin yerde internet, ısıtma, jakuzi gibi özellikler var mı kontrol et
    • Mevsime göre giyin, yağmurluk veya polar al
    • Powerbank, sinek kovucu, fener, kamp sandalyesi gibi ekipmanları hazırla
    • Evcil hayvanınla gidiyorsan önceden tesisin politikasını öğren
    • Yol ve rota planını yap, Google Maps’e çevrimdışı harita indir
    • Çöpünü topla, doğaya saygı göster, yalnızca ayak izini bırak 🌿

    Bungalov Tatili Kimler İçin Uygun?

    • Romantik çiftler: Jakuzili, şömineli, izole tatil isteyenler
    • Çocuklu aileler: Geniş alanlar, güvenli bahçeler, doğayla iç içe öğrenme
    • Yalnız gezginler: Sessizlik ve içsel yolculuk için bireysel inziva
    • Macera tutkunları: Doğa sporları ve yayla yürüyüşleriyle adrenalin peşindekiler
    • Dijital göçebeler: Sessiz, internet bağlantılı alanlarda doğada çalışmak isteyenler
    • Detoksçular: Telefonsuz, sessiz, doğayla baş başa kalmak isteyen ruhsal arınmacılar
    • Sosyal medya üreticileri: Estetik yapılar, manzaralı balkonlar, Instagram için görsel içerik
    • Evcil hayvan sahipleri: Minik dostlarıyla birlikte doğa tatili yapmak isteyenler

    Gerçek Dinlenmenin Adı Bungalov Tatili

    Bungalov tatili, sadece doğada uyumak değil; doğanın parçası olmak, sadeleşmek ve gerçek huzuru yakalamaktır. Kalabalık oteller, yapay animasyonlar ve hazır eğlenceler yerine; yıldızlı gökyüzü, dalga sesi, kamp ateşi ve iç huzur seni bekliyor.

    Eğer sen de hem bedenini hem ruhunu dinlendirecek bir tatil arıyorsan, bungalovlar sana doğanın kapılarını sonuna kadar açıyor.

  • Girit’in Kadim Lezzetleri Side’nin Tarihiyle Buluşuyor: Manavgat’ta Eşsiz Bir Festival Başlıyor

    Girit’in Kadim Lezzetleri Side’nin Tarihiyle Buluşuyor: Manavgat’ta Eşsiz Bir Festival Başlıyor

    Manavgat, 24-26 Nisan tarihlerinde gastronomi, tarih ve kültürün iç içe geçtiği çok özel bir festivale ev sahipliği yapacak. “Uluslararası Manavgat Girit’ten Side’ye Kültür ve Lezzet Festivali”, sadece bir yemek etkinliği değil; geçmişle bugünü, Ege ile Akdeniz’i, gelenekle moderni buluşturan çok yönlü bir deneyim sunacak.

    Side Antik Kenti’nde Girit Rüzgarı Esecek

    Festivalin kalbi, Akdeniz’in en etkileyici açık hava müzesi olan Side Antik Kenti olacak. Etkinliğin ikinci gününde (25 Nisan) düzenlenecek olan tadım etkinliğinde, dünyaca tanınan şefler; Maria Ekmekçioğlu, Esat Özata, Pasquale Lembo ve Apostolos Altanis gibi ustalar, Girit’in doğallığını yansıtan tarifleri kendi yorumlarıyla harmanlayacak. Zeytinyağlılar, deniz ürünleri ve Ege otlarıyla yapılan mezeler; binlerce yıllık taşların arasında yeniden hayat bulacak.

    Lezzetlerin Ardındaki Kültürel Yolculuk

    Aynı günün ilerleyen saatlerinde, Apollon Tapınağı’nda düzenlenecek olan “Girit’ten Side’ye Lezzet Yolculuğu” başlıklı söyleşide, yemeklerin ötesindeki hikâyelere kulak verilecek. Saray tarihçisi Çağrı Başkurt’un yönlendireceği panelde; geçmişten günümüze Ege ve mübadil mutfağının kökenleri, üretim kültürü ve kültürler arası etkileşim detaylı şekilde konuşulacak. Şef-yazar Maria Ekmekçioğlu’nun ifadesiyle; “yemek sadece karın doyurmak değil, aynı zamanda kimliktir, tarihtir, bağdır.”

    Kadim Tarifler, Kadın Eliyle Hayat Bulacak

    26 Nisan’da festivalin belki de en içten etkinliklerinden biri olan “Sideli Kadınlarla Girit Yemekleri Yorumu” gerçekleşecek. Bu buluşmada, yüzyıllar öncesinden gelen Girit tarifleri, Sideli kadınların sıcaklığı ve ustalığıyla harmanlanarak yeniden yorumlanacak. Şef Maria Ekmekçioğlu ve Ioannis Koufos’un rehberliğinde gerçekleşecek bu atölye, geçmişin tariflerini geleceğe taşıyacak anlamlı bir köprü kuracak.

    Manavgat, 12 Ay Boyunca Yaşayan Bir Gastronomi Rotası Olacak

    Manavgat Belediye Başkanı Dr. Niyazi Nefi Kara, festivalin vizyonuna dair yaptığı açıklamada şu sözlere yer verdi:

    “Deniz, tarih ve güneşin yanı sıra artık lezzetle de anılan bir şehir olmak istiyoruz. Bu festival, sadece 3 günlük bir etkinlik değil; Manavgat’ı 12 ay boyunca canlı tutacak, sürdürülebilir gastronomi turizminin temelini atan bir vizyonun yansımasıdır.”

    Müzik, Film ve El Sanatlarıyla Renkli Bir Mozaik

    Festival, sadece damaklara değil, ruhlara da hitap edecek. Side Antik Kenti’nin eşsiz atmosferinde kurulan sahnede; Yunanistan’ın platin plaklı sanatçısı Sofia Vossou, duygusal vokaliyle tanınan Chrysoula Stefanaki ve enerjisiyle coşturan Necati ve Saykolar üç gün boyunca ücretsiz konserler verecek.

    Kültürel etkinlikler kapsamında, Yunan edebiyatının dev ismi Nikos Kazantzakis’in “Zorba” romanından sinemaya uyarlanan 3 Oscar ödüllü film Side Kültür Evi’nde özel gösterimle izleyiciyle buluşacak.

    Side’nin Çarşısında Lezzetli ve Yerel Bir Yolculuk

    Festival boyunca kurulacak olan sürdürülebilirlik ilkesine dayalı çarşı, yerel üreticilerin ve el emeği ürünlerin tanıtılacağı özel bir alan olacak. Ziyaretçiler, Manavgat’a özgü lezzetleri ve kültürel ürünleri doğrudan üreticisinden keşfetme fırsatı bulacak.

    Gastronomi tutkunları, tarih meraklıları ve kültür gezginleri için benzersiz bir deneyim sunacak bu festival, Manavgat’ın gelecekteki turizm kimliğini şekillendirecek önemli bir adım. 24-26 Nisan tarihlerinde lezzetin, kültürün ve dostluğun izini sürmek isteyen herkesi Side’ye bekliyoruz.

  • Zafer Partisi’nden Adalet Bakanlığı Önünde “Ümit Özdağ’a Özgürlük” Çağrısı

    Zafer Partisi’nden Adalet Bakanlığı Önünde “Ümit Özdağ’a Özgürlük” Çağrısı

    Zafer Partisi Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Ali Şehirlioğlu ve partililer, Adalet Bakanlığı önünde dikkat çeken bir basın açıklaması yaptı. Tutuklu bulunan Genel Başkan Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın serbest bırakılması için “Ümit Özdağ’a Özgürlük” sloganları eşliğinde kamuoyuna seslenildi.

    “Ümit Özdağ, Hukuksuz Bir Operasyonla Gözaltına Alındı”

    Prof. Dr. Ali Şehirlioğlu, Ümit Özdağ’ın 86 gündür özgürlüğünden mahrum bırakıldığını belirterek, tutuklanma sürecini şu sözlerle anlattı:

    “Ümit Özdağ, yanında üç resmi polis memuru varken operasyonla gözaltına alındı. İlaçlarını almasına dahi izin verilmeden İstanbul’a götürüldü. FETÖ dönemini hatırlatan yöntemlerle suç uyduruldu ve tutuklandı.”

    “77 Günde Hazırlanan 9 Sayfalık Boş İddianame”

    Şehirlioğlu, iddianamenin içeriğini ve sürecin gecikmesini eleştirerek şunları söyledi:

    “Dokuz sayfalık ama içi boş bir iddianame için tam 77 gün bekletildik. Ardından 144 gün daha tutuklu kalacağı açıklandı. Bu, düşman ceza hukukunun açık bir uygulamasıdır.”

    “Ümit Özdağ, Yeni Açılımın Önündeki En Büyük Engel Olduğu İçin Tutuklandı”

    Basın açıklamasında, Özdağ’ın yeni bir siyasi sürecin engeli olarak hedef alındığı vurgulandı:

    “Öcalan’ın salıverilmesi, PKK’lılara af ve etnik temelli yeni anayasa girişimlerinin önündeki en ciddi engel Ümit Özdağ’dır. Onun duruşu, cumhuriyetimizin ve şehitlerimizin mirasına sahip çıkışıdır.”

    “Zafer Partisi’nin Mücadelesi Daha Güçlü Devam Ediyor”

    Şehirlioğlu, tutukluluk sürecinin Zafer Partisi’ni zayıflatmak yerine daha da güçlendirdiğini belirtti:

    “Ümit Özdağ’ın hukuksuz tutukluluğunun partimizi dağıtacağını sandılar. Oysa halkımızın desteğiyle Zafer Partisi daha kararlı, daha güçlü bir şekilde mücadelesine devam ediyor.”

    “Adalet Hakkımızdır, Dilenmeye Değil, Haykırmaya Geldik”

    Açıklamanın sonunda, hukuki mücadele kararlılığına vurgu yapılarak şu mesaj verildi:

    “Buraya adalet dilenmeye gelmedik. Adalet bizim hakkımız. Mücadelemizi daha büyük bir azimle sürdüreceğiz. Gür sesimiz her köşeye ulaşacak. Bizi susturamazsınız!”

    “Ne Mutlu Türk’üm Diyene!”

    Açıklama, Türk milliyetçiliğine güçlü bir vurgu ile sona erdi:

    “Hepimiz birer Ümit Özdağ’ız, hepimiz Mustafa Kemal’in askerleriyiz. Zafer, büyük Türk milletinin olacak. Ne mutlu Türk’üm diyene!”

    Haber: Uğur Batur

  • Beşiktaş Platformu’ndan Camiaya “Ortak İdeal” Çağrısı

    Beşiktaş Platformu’ndan Camiaya “Ortak İdeal” Çağrısı

    Divan Kurulu’nda Yaşananlar Üzdü

    Beşiktaş Kulübü’nün Divan Kurulu toplantısında yaşanan tartışmalar, camiayı derinden sarstı. Gerginlik, karşılıklı hakaretler ve kırıcı ifadeler, Beşiktaş kültürüne gölge düşürdü. Platform üyeleri, bu durumu endişeyle karşıladıklarını kamuoyuyla paylaştı.

    Kişisel Hesaplaşmalar Beşiktaş’a Zarar Veriyor

    Beşiktaş Platformu açıklamasında, yıllardır süren kırgınlıkların ve kişisel çekişmelerin kulübe hiçbir fayda sağlamadığına dikkat çekildi.

    “Bu tartışmalar, sadece hüzün getiriyor. Beşiktaş’ın ruhuna zarar veriyor,” denildi.

    Birlik Olmadan Başarı Mümkün Değil

    Platform, camianın farklı fikirlerde olmasının doğal olduğunu ancak bu farklılıkların kavga ve kutuplaşmaya dönüşmemesi gerektiğini vurguladı.

    “Kendi içimizde bölünerek değil, ortak bir idealde birleşerek Beşiktaş’ı hak ettiği yere taşıyabiliriz.”

    Beşiktaş Bir Futbol Kulübünden Fazlasıdır

    Beşiktaş Platformu’na göre Beşiktaş, yalnızca bir spor kulübü değil; ortak bir miras, bir vicdan ve toplumsal bir değer.

    “Şanlı geçmişimizi, değerlerimize sahip çıkarak geleceğe taşımalıyız.”

    İsimleri Değil, Değerleri Konuşalım

    Açıklamada, kişisel tartışmalar yerine Beşiktaş’ın değerlerinin ön plana çıkarılması gerektiği vurgulandı:

    “Artık vakit, isimler üzerinden değil, değerler üzerinden konuşma vaktidir.”

    Beşiktaş Kimsenin Mülkü Değildir

    Platform, kulübün kişisel egoların savaş alanına çevrilmesine karşı çıkarak şu sözlere yer verdi:

    “Beşiktaş, kimsenin şahsi mülkü değil; milyonların ortak değeridir.

    Hiç kimse bu camiayı kendi kavgasının parçası hâline getiremez.”

    Saygı, Birlik ve Vakar Zemini Yeniden Kurulmalı

    Beşiktaş Platformu’nun temennisi net:

    Beşiktaş hepimizindir. O sorumluluğa layık olanlar kalsın, olmayanlar kenara çekilsin.”Camianın yeniden saygı, birlik ve vakar zeminine dönmesi gerektiği vurgulandı.

  • Armis Yatak, Türkiye’nin En Büyük Yatak Mağazasını İnegöl’de Hizmete Açtı

    Armis Yatak, Türkiye’nin En Büyük Yatak Mağazasını İnegöl’de Hizmete Açtı

    Mobilya sektörünün merkezi olan İnegöl’de büyük bir yatırıma imza atan Armis Yatak, 606. satış noktasını Bursa’da açarak Türkiye’nin en büyük yatak mağazasını sektörle buluşturdu.

    Görkemli Açılış Töreni Yoğun İlgi Gördü

    Açılışa;

    • Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan,
    • Bursa Valisi Erol Ayyıldız,
    • İnegöl Kaymakamı Eren Arslan,
    • İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban,
    • BTSO Başkanı İbrahim Burkay,
    • İTSO Başkanı Yavuz Uğurdağ,
    • Armis Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Batallı ve çok sayıda iş insanı katıldı.

    Yoğun katılımla gerçekleşen açılış, İnegöl’ün sektörel gücünü bir kez daha gözler önüne serdi.

    Armis Yatak’tan 2025 Hedefi: 700’ün Üzerinde Mağaza

    Armis Yatak Yönetim Kurulu Başkanı Tolga Batallı, yaptığı konuşmada şu vurguları yaptı:

    “2025 yılında mağaza sayımızı 700’ün üzerine çıkarmayı hedefliyoruz. Bayilik yapılanmamızı güçlendirerek stratejik bölgelerde yatırımlarımızı sürdüreceğiz. İnegöl bu stratejide önemli bir yere sahip.”

    Armis, büyüme sürecinde yerel potansiyeli en verimli şekilde değerlendirmeyi planlıyor.

    Yalnızca Yatak Değil, Tam Bir Uyku Deneyimi

    Yeni mağazada yalnızca yatak modelleri değil;

    • Beyaz ev tekstili,
    • Fonksiyonel mobilyalar da kullanıcıyla buluşuyor.

    Müşteri beklentilerini karşılayan geniş ürün gamı, Armis Yatak’ın farklı ihtiyaçlara hitap etmesini sağlıyor.

    Yatak Sektörü 750 Milyon Dolarlık Hacme Ulaştı

    Tolga Batallı, Türkiye’deki yatak sektörünün büyüklüğüne de dikkat çekti:

    “Yatak sektörü 750 milyon dolarlık hacme ulaşarak önemli bir konuma geldi. Armis olarak bu pazarın öncü markalarından biriyiz.”

    Markanın güçlü bayi ağı ve mağazalaşma stratejisi, bu büyümenin arkasındaki önemli unsurlar arasında yer alıyor.

    Ar-Ge ve Sürdürülebilirlik Vizyonuyla Öne Çıkıyor

    Tolga Batallı’nın ifadesiyle, Armis yalnızca konfor değil, aynı zamanda sağlık ve doğa dostu çözümler sunuyor:

    • Organik ve doğal içerikli ürünler,
    • Yüksek kalite ve yenilikçi katman tasarımları,
    • Çevre dostu üretim ve sürdürülebilir malzeme kullanımı ön planda.

    Firma, Ar-Ge yatırımlarını artırarak teknolojiyi yakından takip etmeye devam ediyor.

    Mağaza Adresi

    📍 Adres: Süleymaniye Mahallesi, Babacan Sokak, B1 Blok No: 19/B, İnegöl / Bursa

    🛏️ Mağaza: Armis Yatak – Türkiye’nin En Büyük Yatak Mağazası