Kategori: Gezi

  • Girit’in Kadim Lezzetleri Side’nin Tarihiyle Buluşuyor: Manavgat’ta Eşsiz Bir Festival Başlıyor

    Girit’in Kadim Lezzetleri Side’nin Tarihiyle Buluşuyor: Manavgat’ta Eşsiz Bir Festival Başlıyor

    Manavgat, 24-26 Nisan tarihlerinde gastronomi, tarih ve kültürün iç içe geçtiği çok özel bir festivale ev sahipliği yapacak. “Uluslararası Manavgat Girit’ten Side’ye Kültür ve Lezzet Festivali”, sadece bir yemek etkinliği değil; geçmişle bugünü, Ege ile Akdeniz’i, gelenekle moderni buluşturan çok yönlü bir deneyim sunacak.

    Side Antik Kenti’nde Girit Rüzgarı Esecek

    Festivalin kalbi, Akdeniz’in en etkileyici açık hava müzesi olan Side Antik Kenti olacak. Etkinliğin ikinci gününde (25 Nisan) düzenlenecek olan tadım etkinliğinde, dünyaca tanınan şefler; Maria Ekmekçioğlu, Esat Özata, Pasquale Lembo ve Apostolos Altanis gibi ustalar, Girit’in doğallığını yansıtan tarifleri kendi yorumlarıyla harmanlayacak. Zeytinyağlılar, deniz ürünleri ve Ege otlarıyla yapılan mezeler; binlerce yıllık taşların arasında yeniden hayat bulacak.

    Lezzetlerin Ardındaki Kültürel Yolculuk

    Aynı günün ilerleyen saatlerinde, Apollon Tapınağı’nda düzenlenecek olan “Girit’ten Side’ye Lezzet Yolculuğu” başlıklı söyleşide, yemeklerin ötesindeki hikâyelere kulak verilecek. Saray tarihçisi Çağrı Başkurt’un yönlendireceği panelde; geçmişten günümüze Ege ve mübadil mutfağının kökenleri, üretim kültürü ve kültürler arası etkileşim detaylı şekilde konuşulacak. Şef-yazar Maria Ekmekçioğlu’nun ifadesiyle; “yemek sadece karın doyurmak değil, aynı zamanda kimliktir, tarihtir, bağdır.”

    Kadim Tarifler, Kadın Eliyle Hayat Bulacak

    26 Nisan’da festivalin belki de en içten etkinliklerinden biri olan “Sideli Kadınlarla Girit Yemekleri Yorumu” gerçekleşecek. Bu buluşmada, yüzyıllar öncesinden gelen Girit tarifleri, Sideli kadınların sıcaklığı ve ustalığıyla harmanlanarak yeniden yorumlanacak. Şef Maria Ekmekçioğlu ve Ioannis Koufos’un rehberliğinde gerçekleşecek bu atölye, geçmişin tariflerini geleceğe taşıyacak anlamlı bir köprü kuracak.

    Manavgat, 12 Ay Boyunca Yaşayan Bir Gastronomi Rotası Olacak

    Manavgat Belediye Başkanı Dr. Niyazi Nefi Kara, festivalin vizyonuna dair yaptığı açıklamada şu sözlere yer verdi:

    “Deniz, tarih ve güneşin yanı sıra artık lezzetle de anılan bir şehir olmak istiyoruz. Bu festival, sadece 3 günlük bir etkinlik değil; Manavgat’ı 12 ay boyunca canlı tutacak, sürdürülebilir gastronomi turizminin temelini atan bir vizyonun yansımasıdır.”

    Müzik, Film ve El Sanatlarıyla Renkli Bir Mozaik

    Festival, sadece damaklara değil, ruhlara da hitap edecek. Side Antik Kenti’nin eşsiz atmosferinde kurulan sahnede; Yunanistan’ın platin plaklı sanatçısı Sofia Vossou, duygusal vokaliyle tanınan Chrysoula Stefanaki ve enerjisiyle coşturan Necati ve Saykolar üç gün boyunca ücretsiz konserler verecek.

    Kültürel etkinlikler kapsamında, Yunan edebiyatının dev ismi Nikos Kazantzakis’in “Zorba” romanından sinemaya uyarlanan 3 Oscar ödüllü film Side Kültür Evi’nde özel gösterimle izleyiciyle buluşacak.

    Side’nin Çarşısında Lezzetli ve Yerel Bir Yolculuk

    Festival boyunca kurulacak olan sürdürülebilirlik ilkesine dayalı çarşı, yerel üreticilerin ve el emeği ürünlerin tanıtılacağı özel bir alan olacak. Ziyaretçiler, Manavgat’a özgü lezzetleri ve kültürel ürünleri doğrudan üreticisinden keşfetme fırsatı bulacak.

    Gastronomi tutkunları, tarih meraklıları ve kültür gezginleri için benzersiz bir deneyim sunacak bu festival, Manavgat’ın gelecekteki turizm kimliğini şekillendirecek önemli bir adım. 24-26 Nisan tarihlerinde lezzetin, kültürün ve dostluğun izini sürmek isteyen herkesi Side’ye bekliyoruz.

  • Doğayla Bütünleşmenin En Güzel Yolu: Kamp Yapmak

    Doğayla Bütünleşmenin En Güzel Yolu: Kamp Yapmak

    Doğayla Bütünleşmenin En Güzel Yolu: Kamp Yapmak

    Kamp yapmak, doğa ile iç içe bir ortamda, genellikle çadır ya da karavan konaklamalı olarak geçirilen özgür bir yaşam deneyimidir. Şehir hayatının karmaşasından uzaklaşmak isteyenler için ideal bir kaçış sunar. Kamp, sadece bir tatil değil, aynı zamanda doğa sevgisini pekiştiren bir yaşam tarzıdır.

    Kamp Yapmanın Faydaları

    1. Zihinsel Rahatlama ve Stres Azaltma

    Kamp alanlarında teknolojiden uzaklaşmak, zihinsel dinginlik sağlar. Doğanın sesi, meditasyon etkisi yaratarak stresi azaltır.

    2. Fiziksel Aktivite ve Sağlık

    Kamp sırasında yapılan yürüyüşler, yüzme, tırmanış gibi aktiviteler, hem vücudu formda tutar hem de bağışıklık sistemini güçlendirir.

    3. Aile ve Arkadaşlarla Kaliteli Zaman

    Kamp, sosyal bağları kuvvetlendiren en etkili etkinliklerden biridir. Ortak hazırlıklar, kamp ateşi etrafında sohbetler, unutulmaz anılar oluşturur.

    Kamp Yaparken Dikkat Edilmesi Gerekenler

    1. Doğru Ekipman Seçimi

    Kaliteli bir çadır, uyku tulumu, mat, kamp ocağı ve fener gibi temel ekipmanlar, kamp deneyiminizi doğrudan etkiler. Hava koşullarına uygun malzemeler seçilmelidir.

    2. Kamp Alanı Seçimi

    Güvenli, düz zeminli, rüzgardan korunaklı alanlar tercih edilmelidir. Mümkünse kamp yapmaya izin verilen resmi alanlar seçilmelidir.

    3. Doğaya Saygı

    Kamp sırasında çevre temizliğine dikkat edilmeli, çöpler toplanmalı ve doğaya zarar verilmemelidir. “Ne getirdiysen, onu geri götür” kuralı benimsenmelidir.

    Türkiye’de Kamp Yapılacak Popüler Yerler

    • Yedigöller Milli Parkı (Bolu) – Göllerle çevrili eşsiz manzaralar
    • Kaz Dağları (Balıkesir-Çanakkale) – Oksijen deposu ormanlar
    • Salda Gölü (Burdur) – Beyaz kumsallar ve masmavi göl
    • Kaçkar Dağları (Rize-Artvin) – Yüksek rakımlı doğa yürüyüşleri
    • Akyaka Orman Kampı (Muğla) – Deniz ve ormanın iç içe geçtiği bir lokasyon

    Kamp Severler İçin Öneriler

    • Hazırlıklı Olun: Hava durumu kontrol edilmeli, acil durumlar için yedek plan yapılmalı.
    • Yeterli Gıda ve Su Stoku: Gıda bozulmalarına karşı dayanıklı ve kolay taşınabilir ürünler tercih edilmeli.
    • Güvenlik Önlemleri: Hayvanlara ve hava şartlarına karşı koruyucu önlemler alınmalı.

    Kamp Yapmak, Özgürlüğü ve Sadeliği Seçmektir

    Kamp yapmak, doğayla uyum içinde yaşamanın ve sade bir hayatı deneyimlemenin eşsiz yoludur. Zihinsel ve fiziksel faydalarının yanı sıra, insanın kendisiyle baş başa kalmasını sağlar. Eğer siz de şehir hayatının gürültüsünden uzaklaşmak istiyorsanız, çadırınızı alın ve doğanın kucağında yeni bir maceraya yelken açın.

    KAYNAK : https://tatilvar.net/kampin-ruhu/

  • Afif Salibi, Accor’un Lüks Portföyüne Katılan The Grand Tarabya’nın Dönüşümünü Yönetecek Genel Müdür Olarak Atandı

    Afif Salibi, Accor’un Lüks Portföyüne Katılan The Grand Tarabya’nın Dönüşümünü Yönetecek Genel Müdür Olarak Atandı

    Afif Salibi, Accor’un Lüks Portföyüne Katılan The Grand Tarabya’nın Dönüşümünü Yönetecek Genel Müdür Olarak Atandı

    İstanbul’un en prestijli otellerinden biri olan The Grand Tarabya, global otelcilik şirketi Accor’un deneyimli yönetimiyle yepyeni bir döneme adım atıyor. Bu stratejik iş birliği, otelin 1900’lü yılların başına dayanan köklü tarihini, modern otelcilik anlayışıyla harmanlayarak misafirlerine eşsiz deneyimler sunmayı hedefliyor.

    Boğaz’ın en gözde semtlerinden Tarabya’da yer alan The Grand Tarabya, zarif yapısı, tarihi dokusu, geniş sosyal alanları ve nefes kesen manzarasıyla dikkat çekiyor. Accor ile yapılan yönetim anlaşması, otelin yerel camiadaki sevilen konumunu pekiştirmekle kalmayıp aynı zamanda, dünya çapında seçkin seyahat tutkunları arasında da adını duyurmasını sağlayacak.

    Otel, kapsamlı bir yenilenme süreci boyunca Accor tarafından işletilecek ve misafir ağırlamaya devam edecek. Yenilenme tamamlandığında, The Grand Tarabya, Accor bünyesinde Fairmont Hotels markası altında hizmet vermeye başlayacak. Bu dönüşüm, Fairmont’un kendine has özellikleriyle uyum içinde gerçekleşirken, otelin tarihi mirası ve köklü kültürünü vurgulayan özel dokunuşlarla zenginleşecek.

    Afif Salibi, The Grand Tarabya’nın Dönüşümünü Yönetecek Genel Müdür Olarak Atandı

    The Grand Tarabya, bu dönüşüm sürecini yönetecek yeni Genel Müdürü olarak Afif Salibi’yi atadığını duyurdu. Lüks otelcilik sektöründe 20 yılı aşkın deneyime sahip olan Salibi, Kuzey Amerika, Avrupa, Asya ve Orta Doğu’da The Grand Hyatt, Fairmont ve Raffles gibi prestijli otel markalarında önemli görevlerde bulundu. Salibi, lüks otelcilik tecrübesi ve küresel vizyonuyla, The Grand Tarabya’yı yeni başarılara taşımaya hazırlanıyor.

    Salibi’nin liderliği The Grand Tarabya’nın lüks otel konumunu güçlendirirken otelin köklü tarihine iz bırakacak önemli bir rol üstleniyor. Onun rehberliğinde The Grand Tarabya’nın klasik zerafeti çağdaş konuk severlik ile birleştirerek lüks ve hizmet anlamında yeni seviyelere ulaşması bekleniyor.

    Önde gelen otelcilik okullarından César Ritz College’dan otel yönetimi diploması alarak sektöre adım atan Salibi, Washington State Üniversitesi’nden Otel İşletmeciliği lisansına ve Cornell Üniversitesi’nden de sertifikaya sahiptir. Salibi, son 17 yılını Fairmont ve Raffles otellerinde üst düzey yönetim pozisyonlarında geçirerek misafir memnuniyeti ve hizmette mükemmelliği ön plana çıkaran yenilikler gerçekleştirdi. 2017 yılında Fairmont Royal Palm Marrakech’te Genel Müdürlük görevini üstlenen Salibi, 2021’de Raffles Dubai’nin Genel Müdürü olarak görev yaparak başarılarına bir yenisini eklemiştir. Şimdi ise The Grand Tarabya’da liderlik yapacak.

    Lüks ve Konforun Yeni Adresi: The Grand Tarabya İstanbul

    The Grand Tarabya, Boğaz manzaralı, modern tasarımlarla dekore edilmiş 278 geniş odası ve özel balkonlarıyla misafirlerine unutulmaz bir konfor sunuyor. Uzun süreli konaklamalar için tasarlanmış 29 özel rezidans ise, bir ev rahatlığı arayan misafirlere farklı seçeneklerdeki 1, 2 ve 3 yatak odalı ünitelerle hizmet veriyor. Otelin restoranları, barları ve kafeleri, misafirlere farklı atmosferlerde gastronomik deneyimler sunuyor. Lobi katındaki T-Lounge’un şıklığından, R.E.A.D Bistro & Café’nin canlı atmosferine, The Brasserie’deki rafine deneyime kadar her zevke hitap eden seçenekler bulunuyor. Günü en güzel şekilde sonlandırmak için de Diba Bar, ikinci katında misafirlerini keyifli bir ortamda ağırlıyor.

    Toplantı ve etkinlikler için 13 toplantı odası ve Boğaz manzaralı ikonik The Grand Ballroom, geniş kapasitesi ve modern olanaklarıyla misafirleri bekliyor. 1.000 kişilik etkinlik kapasitesiyle, otel her tür organizasyonu kusursuz şekilde düzenleyebiliyor. Ayrıca, 4.500 metrekarelik Therapia Spa, fitness merkezi ve yüzme havuzlarının yanısıra benzersiz terapi odalarında misafirlere tam anlamıyla bir rahatlama deneyimi sunuyor. Hamam kültürüne ilgi duyanlar için ise, otelin geleneksel Türk Hamamı’nda özel ritüeller mevcut.

    The Grand Tarabya, Boğaz kıyısındaki bu özel konumuyla, İstanbul’un alışveriş ve yeme içme alanlarına sadece 15 dakika mesafede olup, aynı zamanda İstanbul Havalimanı’na kolay ulaşım imkânı sunuyor.

    Global Lüks Konaklama Anlayışı: Accor’un Global Ağıyla

    Accor, 110’dan fazla ülkede 5.600’den fazla oteliyle global bir lider konumunda. The Grand Tarabya, Accor’un uluslararası deneyimi, geniş ağı ve dünya çapındaki tanınmış hizmet anlayışı ile, Boğaz kıyısındaki ikonik konumunu daha da güçlendirecek ve hem yerel hem de global misafirlere kusursuz bir hizmet sunacak.

  • Marmaris Gezisi: Ege’nin İncisinde Unutulmaz Bir Tatil Deneyimi

    Marmaris Gezisi: Ege’nin İncisinde Unutulmaz Bir Tatil Deneyimi

    Marmaris Gezisi: Ege’nin İncisinde Unutulmaz Bir Tatil Deneyimi

    Muğla’nın gözde tatil beldelerinden biri olan Marmaris, yemyeşil doğası, masmavi koyları ve tarihi dokusuyla yerli ve yabancı turistlerin favori rotalarından biridir. Hem doğa severler hem de deniz, kum, güneş üçlüsünden vazgeçemeyenler için ideal bir destinasyondur. Ege ile Akdeniz’in buluştuğu bu eşsiz coğrafyada, her adımda büyüleneceğiniz bir tatil sizi bekliyor.

    Marmaris’e Nasıl Gidilir?

    Marmaris’e ulaşım oldukça kolaydır. En yakın havaalanı Dalaman Havalimanı’dır ve Marmaris’e yaklaşık 90 km mesafededir. Havalimanından servislerle veya araç kiralayarak merkeze ulaşabilirsiniz. Kara yoluyla gelmek isteyenler için Fethiye, Bodrum ve Muğla üzerinden rahatlıkla ulaşım sağlanabilir.

    Marmaris’te Gezilecek Yerler

    Marmaris Kalesi ve Arkeoloji Müzesi

    Tarihe ilgi duyanlar için Marmaris Kalesi mutlaka görülmesi gereken yerlerden biridir. Kale içerisindeki Arkeoloji Müzesi’nde bölgenin geçmişine dair önemli kalıntılar sergileniyor.

    İçmeler Plajı

    Marmaris merkezine yaklaşık 8 km uzaklıkta bulunan İçmeler Plajı, berrak denizi ve altın sarısı kumsalıyla dikkat çekiyor. Su sporlarına meraklıysanız burada dalış, jetski ve kano gibi birçok aktiviteyi deneyimleyebilirsiniz.

    Sedir Adası (Kleopatra Adası)

    Efsaneye göre Kleopatra’nın yüzdüğü plaj olarak bilinen Sedir Adası, özel kumsalı ve turkuaz deniziyle ziyaretçilerini büyülüyor. Ada, doğal sit alanı olarak koruma altındadır.

    Turunç ve Bozburun

    Sessiz, sakin ve doğayla baş başa kalabileceğiniz yerler arıyorsanız Turunç ve Bozburun beldeleri tam size göre. Özellikle tekne turlarıyla bu bölgelere uğramanızı tavsiye ederiz.

    Marmaris’te Ne Yapılır?

    • Tekne Turlarına Katılın: Günlük tekne turlarıyla Marmaris’in eşsiz koylarını keşfetme fırsatı bulabilirsiniz. Amos, Kumlubük, Cennet Adası gibi güzellikler sizi bekliyor.
    • Gece Hayatını Keşfedin: Barlar Sokağı, gece hayatı sevenler için oldukça canlı ve renkli.
    • Doğa Yürüyüşleri Yapın: Marmaris Milli Parkı ve çevresinde doğa yürüyüşleri yaparak bölgenin doğal zenginliklerini yakından tanıyabilirsiniz.

    Marmaris’te Ne Yenir?

    Marmaris’te Ege mutfağının en güzel örneklerini bulabilirsiniz. Zeytinyağlılar, deniz ürünleri, otlu mezeler ve kabak çiçeği dolması mutlaka tadılmalı. Ayrıca limanda bulunan balık restoranlarında taze deniz mahsullerinin keyfini çıkarabilirsiniz.

    Marmaris Tatili İçin İpuçları

    • Yaz aylarında kalabalık olabileceği için otel rezervasyonunuzu önceden yapmanız önerilir.
    • Eğer daha sakin bir tatil istiyorsanız ilkbahar ve sonbahar ayları en uygun dönemlerdir.
    • Güneş koruyucu ve şnorkel ekipmanınızı yanınıza almayı unutmayın!

    Marmaris’te Tatil Bir Başka

    Marmaris gezisi, hem dinlenmek hem de yeni yerler keşfetmek isteyenler için mükemmel bir seçenektir. Gerek doğal güzellikleri, gerek tarihi ve kültürel dokusu, gerekse de lezzetli mutfağıyla Marmaris, her yıl binlerce ziyaretçiyi kendine hayran bırakıyor. Eğer hala tatil rotanızı belirlemediyseniz, Marmaris’i mutlaka listenize ekleyin.