Kategori: Magazin

  • DP World ve Evyap liman birleşmesi gerçekleşti

    DP World ve Evyap liman birleşmesi gerçekleşti

    DP World ve Evyap Grubu, Türkiye sanayisinin kalbindeki iki büyük liman altyapısını birleştirerek Türkiye’nin küresel ticaretteki rolüne önemli katkı sağlayacak stratejik bir birleşme gerçekleştirdi.  

     

    Süreç Rekabet Kurumu’ndan alınan onayın ardından tamamlandı.

     

    DP World Evyap adını alan bu yeni yapıda DP World, Evyapport’ta yüzde 58 hisseye sahip olurken, Evyap Grubu DP World Yarımca’da yüzde 42 hissenin sahibi oldu. 

     

    Bundan böyle Marmara Denizi’nde “DP World Evyap Yarımca” ve “DP World Evyap Körfez” olarak anılacak iki terminal, toplam 1.171 metre yanaşma alanına sahip olacak ve aynı anda birden fazla büyük konteyner gemisinin yanaşmasına uygun yapıda hizmet verecek. Yıllık toplam konteyner elleçleme kapasitesi 2 milyon TEU’yu aşacak olan yapı, entegre operasyon proje ve ağır yük taşımacılığı hizmetlerini içerecek şekilde genişleyecek.

     

    Bölgede giderek artan ve çeşitlilik gösteren lojistik taleplerini karşılamayı hedefleyen DP World Evyap, Türkiye’nin uluslararası tedarik zincirlerindeki büyüyen rolünü güçlendirecek. DP World Evyap, gelişmiş kara ve demir yolu bağlantıları ve 900’ü aşkın uzman ekibinin desteğiyle müşterilerine daha hızlı bir hizmet sunacak. 

     

    DP World’ün konteyner elleçleme, gümrük müşavirliği ve antrepo hizmetlerindeki geniş deneyimi ile Evyapport’un konteyner, sıvı dökme yük ve genel kargo operasyonlarındaki uzmanlığının sinerjisi, sektörün ihtiyacı için gerekli hizmetleri bir arada sunacak. Dijital teknolojilerle güçlendirilmiş hizmet yapısına sahip DP World Evyap, bölgenin çeşitlilik gösteren lojistik yapısında önemli bir oyuncu olarak konumlanarak, Türkiye’nin ihracat ve ithalat hacimlerini artırmayı ve yeni endüstrilerin büyümesini hızlandırmayı hedefliyor.

     

    DP World Yönetim Kurulu Başkanı Sultan Ahmet Bin Sulayem, “DP World’ün vizyonu, küresel ticareti daha güçlü, daha verimli ve sürdürülebilir bir geleceğe taşımaktır. Evyapport ile stratejik ortaklığımız, en önemli pazarlarımızdan biri olan Türkiye’de bu vizyonun bir parçası. Müşterilerimize uçtan uca çözümler sunmaktan, bu birliğin hız ve verimlilik açısından getirdiği birçok faydayı paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz. DP World Evyap’ın hizmetlerini daha da geliştirmeyi dört gözle bekliyoruz” dedi.

     

    DP World Türkiye CEO’su Kris Adams, “Bu heyecan verici ortaklık, Türkiye ve bölge için önemli ekonomik faydalar sağlayacak. İki yapının mevcut güçlü altyapılarının DP World Evyap altında birleştirmesi, müşterilerimize giderek önemli hale gelen bu bölgede, güçlü ve yeni bir hizmet sunacak” dedi. 

     

    Evyap Holding İcra Kurulu Başkanı Mehmed Evyap ise, “Bu ortaklık ile DP World’ün küresel uzmanlığını ve Evyapport’un yerel gücünü birleştiriyor olmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu sayede limancılık sektöründeki yatırımlarımızı genişletirken, sektördeki varlığımızı da güçlendireceğiz. Yeni şirket, oluşturacağı tedarik zinciri çözümleri ile operasyon sürelerini kısaltacak, hizmet çeşitliliğini zenginleştirecek ve her iki terminalin yükselen verimliliğiyle müşterilerimize ve Türkiye’nin ticaretine değer katacak” şeklinde konuştu. 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Golden Global Yatırım Bankası Kapalıçarşı'da Açtığı Şube ile Ekonomiye Desteğini Sürdürüyor

    Golden Global Yatırım Bankası Kapalıçarşı'da Açtığı Şube ile Ekonomiye Desteğini Sürdürüyor

    Golden Global Yatırım Bankası Hazine Direktörü Serhan Zafer“Türkiye ekonomisine ve müşterilerimize katma değer sağlama misyonuyla çalışmalarımıza devam ederken, Kapalıçarşı’nın tarihi atmosferinde Nuruosmaniye Şubemizi açmanın gururunu yaşıyoruz. Kapalıçarşı’nın tarihi dokusuna ve köklü bir geçmişe sahip geleneklerine saygılı bir yaklaşımla, şubemizi bölgenin ihtiyaç ve beklentilerine göre şekillendirdik. Müşterilerimize geniş bir yelpazede yer alan yatırım bankacılığı ve özellikle Hazine hizmetlerimiz ile katma değer sağlayarak, daha kaliteli, hızlı ve etkin bankacılık hizmetleri sunmayı hedefliyoruz. Bu tarihi ve kültürel mirasın bir parçası olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.” dedi.

     

    Global Yatırım Bankası, hazine hizmetlerini yaygınlaştırarak Kapalıçarşı ve çevresindeki ticarete güç katacak. Bölgedeki firmalar, Nuruosmaniye Şubesinin deneyimli ve uzman ekibiyle uluslararası ticaret ve Hazine işlemlerini daha hızlı ve güvenli bir şekilde gerçekleştirebilecek. 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Dijitalin gücünü arkasına alan Medisa sağlık ekosisteminin yeni oyuncusu oldu

    Dijitalin gücünü arkasına alan Medisa sağlık ekosisteminin yeni oyuncusu oldu

    Ağustos 2022 tarihinde kurulan Sabancı Ageas Sağlık Sigorta A.Ş., markalaşma sürecini tamamladı. Haziran 2024 tarihi itibarıyla, “Medisa” ismiyle yoluna devam eden şirket, yakın zamanda gerçekleştirilen sermaye artırımıyla 500 milyon TL’lik sermayeye ulaştı.

    Medisa, sağlık sigortacılığını telesağlık, sağlıklı yaşam ve hastalık yönetimi alanları ile birleştirerek müşterilerine bütüncül bir deneyim sunacak. Aksigorta ile stratejik iş birliğini hayata geçiren şirket, önümüzdeki dönemde Topluluk Finansal Hizmetler, müşteri ve dağıtım kanalı güçleriyle büyümeyi ve dijital dönüşümün sigortacılık iş kolundaki öncü şirketlerinden biri olmayı amaçlıyor.

    ALTYAPISI YENİ NESİL TEKNOLOJİLERLE GELİŞTİRİLDİ

    Sabancı Topluluğu’nun öncelikli odak alanları olan sürdürülebilirlik ve dijitalleşmeyi odağına alan Medisa; iki yıldan kısa bir sürede teknoloji uygulamalarını canlıya aldı. Türkiye’nin bulut tabanlı, yeni nesil teknolojilerle geliştirilen ilk sigortacılık uygulamasını hayata geçiren şirket; güçlü teknolojik altyapısı ve alanında uzman organizasyonu ile farklılaşmayı hedefliyor.

    Medisa, aynı zamanda Sabancı Ventures yatırımları ile de aktif stratejik iş birliklerine başladı. Yapay zekâ tabanlı dijital sağlık uygulaması geliştirmelerine başlayan şirket; kişiye özel sigorta ve hizmetlerini tüm kanallardan müşterilerine sunmaya hazırlanıyor.

    DİJİTAL VE YAPAY ZEKA İLE POLİÇE SAHİPLERİNE 360 DERECE SAĞLIK DENEYİMİ SUNACAK

    Bir sigorta şirketinin ötesinde, bir sağlık şirketi olarak konumlanmayı hedefleyen Medisa, oluşturacağı ‘özel sağlık sistemi’ ile sigorta, önleyici ve koruyucu sağlık hizmetleri ve dijital sağlık uygulamalarını bir araya getirecek. Medisa, müşterilerinin tüm sağlık yolculuklarına eşlik edecek Medisa mobil uygulaması üzerinden işlemlerini hızlı ve güvenli şekilde tamamlamasını sağlarken; aynı zamanda uzmanlarla görüşme ve faydalı bilgilere ulaşma imkânı da sunacak.

    Gerçekleştirilen stratejik iş birliği ile Aksigorta Özel Sağlık Sigortası ve Tamamlayıcı Sağlık Sigortası poliçe sahipleri, bu özel sağlık sistemine dahil olarak fiziksel ve dijital tüm ayrıcalıklı hizmetlerden yararlanabilecek.  Geliştireceği yeni iş birlikleri ile Medisa, ekosistemini büyütmeyi; bireylerin sağlık yolculuğunun her adımında yanında olmayı ve tüm paydaşlarına katkı sağlamayı hedefliyor.

    “SAĞLIK ALANINDA KALICI VE UZUN VADELİ BİR DEĞER YARATACAĞIZ”

    Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Medisa Kurucu Genel Müdürü Esra Öge, Medisa’nın sağlık sigorta şirketinin ötesinde, müşterilerin sağlık yolculuğu ihtiyaçlarını karşılayan bir özel sağlık sistemi sunacağının altını çizerken, “Bir Sabancı Topluluğu şirketi olarak, sektörümüze bu alanda öncülük yapmaktan büyük gurur duyuyoruz. Bireylerin sağlık yolculuğunda önleme, teşhis, tedavi ve ödemeden meydana gelen bir zincir var. Tüm dünyada sigorta şirketleri, genellikle bu zincirin ödeyicisi tarafında duruyor. Bizim Medisa’daki amacımız ise kişiselleştirilmiş süreçlerle, ihtiyaç anında bu zincirin tamamında olmak. Dijital alanda sahip olduğumuz tüm yetkinlikleri, çok daha kapsamlı bir müşteri deneyimi için seferber etmek. Önce bireyden başlayarak toplum sağlığına katkıda bulunmak; sağlık alanında kalıcı ve uzun vadeli bir değer yaratmak. Önümüzdeki dönemde duyuracağımız yeni proje ve uygulamalarla da bu konudaki kararlılığımızı ortaya koyacağız” dedi.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Haleon Türkiye Pazarlama Direktörlüğüne Özge Dağyar Acarbay atandı

    Haleon Türkiye Pazarlama Direktörlüğüne Özge Dağyar Acarbay atandı

    Tüketici sağlığı alanında lider konumda bulunan ve Sensodyne, Parodontax, Otrivin, Centrum, Advil ve Voltaren gibi markaları bünyesinde barındıran Haleon Türkiye’nin Pazarlama Direktörlüğüne Özge Dağyar Acarbay atandı. Önde gelen FMCG şirketlerinin kişisel bakım kategorilerinde çeşitli yerel, bölgesel ve küresel sorumluluklar üstlenen Özge Dağyar Acarbay, Haleon Türkiye’deki görevinde bütün markaların stratejisinden ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesinden sorumlu olacak ve şirketin büyümesine katkı sağlayacak.

    Koç Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden mezun olan Özge Dağyar Acarbay, iş hayatına 2005 yılında L’oréal Türkiye pazarlama departmanında başladı. Şirket çatısı altındaki çeşitli markaların grup ürün müdürlüğü görevini yürüten Dağyar Acarbay, daha sonra kariyerine Eczacıbaşı-İpek Kağıt’ta devam etti. 2013 yılında Unilever’e Kıdemli Bölgesel Marka Geliştirme Müdürü olarak katıldı ve kişisel bakım kategorisindeki pek çok farklı markanın pazarlama liderliğini üstlendi. Haleon Türkiye’ye transferi öncesinde 

    Unilever’de Veri Analitik, İçgörü ve Dijital Alan Lideri olarak görev yapmaktaydı. 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Emirates SkyCargo, 2025/26 Mali Yılı'nda Hemen Teslim Edilmek Üzere 5 Boeing 777F Sipariş Etti

    Emirates SkyCargo, 2025/26 Mali Yılı'nda Hemen Teslim Edilmek Üzere 5 Boeing 777F Sipariş Etti

    Dünyanın en büyük uluslararası havayolunun kargo kolu olan Emirates SkyCargo, 2025 ile 2026 yılları arasında teslim edilmek üzere beş ilave Boeing 777 kargo uçağı için sipariş verdiğini duyurdu. 1 milyar ABD doları tutarındaki bu sipariş, havayolunun toplam sipariş sayısını 315 geniş gövdeli uçağa çıkardı.

    Emirates SkyCargo, mevcut 2024-25 mali yılının ilk çeyreğinde olağanüstü bir performans gösterdi. Yeni uçaklar hizmete girdiğinde, Emirates’in mevcut ana güverte kargo kapasitesi %30 artacak ve havayolu, kilit pazarlar için ihtiyaç duyulan alanı sunarak global yolculara daha iyi hizmet verebilecek.

    Emirates Havayolu ve Grubu Yönetim Kurulu ve İcra Başkanı Şeyh Ahmed bin Said El Maktoum, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “Dünya çapında sunduğumuz ürün ve hizmetlere olan talep hızla artıyor. Bu durum, Dubai’nin dış ticareti iki katına çıkarmayı ve kentin global bir ticaret merkezi olarak konumunu güçlendirmeyi amaçlayan ekonomik gündemi ile daha da güçleniyor. İlave Boeing 777 kapasitesine yaptığımız bu yatırım, yolcu taleplerini karşılamamızı ve uzun vadeli stratejik büyüme planımızda bir adım daha ileriye gitmemizi sağlıyor.

    Stratejimizin bir sonraki aşaması, pazarın gelişen taleplerine en iyi şekilde yanıt verebilecek donanıma sahip olduğumuzdan emin olmak ve hava taşımacılığının, daha spesifik olarak ifade edersek Emirates SkyCargo’nun global ticaretteki rolüne olan güvenimizi yeniden teyit etmek için tüm uçak seçeneklerini gözden geçirerek gelecekteki kargo filomuz için tam bir değerlendirme yapmayı içerecek.”

    Boeing Ticari Uçaklar Başkanı ve CEO’su Stephanie Pope ise şunları söyledi: “Operasyonel mükemmelliği ve yenilikçiliği ile tanınan Emirates SkyCargo’nun, global uçuş ağını genişletmek için bir kez daha Boeing 777 Freighter’ı seçmiş olmasından onur duyuyoruz. Emirates’in Boeing geniş gövdeli ailesine duyduğu güvene büyük değer veriyoruz ve onların uzun vadeli stratejik büyüme planlarını desteklemeye kararlıyız.”

    Yeni uçakların kademeli teslimatı ile Emirates SkyCargo, daha eski kargo uçaklarını emekliye ayıracak ve havayolunun gökyüzünde en genç ve en verimli filolarından birini işletme taahhüdünü pekiştirecek.

    Siparişteki 10 Boeing 777F’e ek olarak, havayolunun kargo kabiliyetleri şu anda kargo uçağına dönüştürülmekte olan 10 adet 777-300ER ile güçlendirilecek ve Emirates’in kargo uçağı filosu 2025 sonunda 17 uçağa ulaşacak. Emirates’in yolcu filosundan yararlanan kargo bölümü, dünya genelinde malların hızlı, güvenilir ve verimli bir şekilde taşınmasını sağlamaya devam edecek ve yolculara 777’ler, 777-F’ler, 747F’ler, A350’ler ve A380’lerden oluşan bir filo ile daha fazla esneklik ve seçenek sunacak.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • ING Türkiye'nin Flexi Yaz çalışma modeli ile yaz boyunca uzaktan çalışma imkanı

    ING Türkiye'nin Flexi Yaz çalışma modeli ile yaz boyunca uzaktan çalışma imkanı

    ING Türkiye İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Hale Ökmen Ataklı, “ING Türkiye olarak ‘Önce kendin olursun, sonra ING’li’ yaklaşımını stratejimizin merkezine alıyoruz; çalışanların kendileri olabilmelerini ve hayatlarını diledikleri gibi yaşamalarını istiyoruz. Çalışan mutluluğu için esnek ve yenilikçi olmayı başarının anahtarı olarak görüyor, esnekliği IK uygulamalarımıza bütüncül olarak yansıtıyoruz. Flexi Yaz ise oldukça beğenilen bir uygulamamız, şu ana kadar da birçok çalışanımız bu uygulamadan faydalandı” dedi.

    Çalışan mutluluğu için esnek ve yenilikçi olmayı önceliklendiren esnek çalışma şartlarının öncüsü ING Türkiye, Flexi Yaz çalışma modeli ile 2020 yılından beri çalışanlarına yaz dönemlerinde istedikleri şehirde ve lokasyonda çalışma imkanı tanıyor. Flexi Yaz kapsamında İstanbul Genel Müdürlük, Ankara Merkez Ofis, Kahramanmaraş Operasyon ve Çağrı Merkezi çalışanları, Haziran ve Eylül ayları arasında 8 haftaya kadar diledikleri yerden uzaktan çalışabiliyor.

    ING’nin diğer 4 esnek çalışma modeli ile ayrıca çalışanlar kendilerine ve sevdiklerine daha fazla zaman ayırabiliyor. Haftam Flexi çalışma modeliyle İstanbul’daki Genel Müdürlük çalışanları tamamen hibrit çalışıyor; çalışanlar ayda sadece 6 gün ofise geliyor, geri kalan günlerde uzaktan çalışabilme imkanına sahip oluyor. IT ekipleri ise haftada 1 gün ofisten ve geri kalan günlerde uzaktan çalışabiliyor. Bir diğer model Flexi 365 ile İstanbul Genel Müdürlük ve Kahramanmaraş Operasyon Merkezi’nde çalışan, faaliyet gösterdiği iş kolu ve görevi uygun olan ING’liler, haftanın 5 günü uzaktan çalışabiliyor. ING Türkiye Genel Müdürlüğü’nden şubelere kadar tüm ING Türkiye çalışanlarının yararlanabildiği Haftam 3 Gün Flexi ve Haftam 4 Gün Flexi modellerini tercih eden çalışanlar ise, üç veya dört gün çalışma seçenekleri ile kalan günlerini diledikleri gibi planlayabiliyor. 

    Hale Ökmen Ataklı: Çalışan mutluluğu için esnek ve yenilikçi olmayı başarının anahtarı olarak görüyoruz.

    Esnek çalışma modelleri ile ilgili değerlendirmede bulunan ING Türkiye İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Hale Ökmen Ataklı, “İnsan ve Kültür stratejimizde ‘Önce kendin olursun, sonra ING’li’ yaklaşımını merkeze alıyor, çalışanlarımızın önce kendileri olabilecekleri bir çalışma ortamı sunmayı önceliklendiriyoruz, bunu yaparken de DNA’mızda yer alan esneklik ve çeviklik yeteneğimizden yararlanarak yenilikçi uygulamalar geliştiriyor, inovatif bakış açımızı insan kaynakları politikalarımıza yansıtıyoruz. Çalışan mutluluğu için esnek ve yenilikçi olmayı başarının anahtarı olarak görüyoruz. Esnek çalışma modellerimizden Flexi Yaz ise oldukça beğenilen bir uygulamamız, şu ana kadar birçok çalışanımız bu uygulamadan faydalandı. Ayrıca, esnekliği IK uygulamalarımıza bütüncül olarak yansıtıyoruz, bu kapsamda Flexi İzin, Flexi Kariyer gibi uygulamalarımızla da sektörde fark yaratıyoruz” diye aktardı.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Ege İhracatçı Birlikleri ve İzmir Tarım Grubu Türk tarımının gelişimi için ortak lobi yapacak

    Ege İhracatçı Birlikleri ve İzmir Tarım Grubu Türk tarımının gelişimi için ortak lobi yapacak

    Türkiye’de yıllık 7,5 milyar dolarlık tarım ürünleri ihracatıyla Türkiye lideri olan Ege İhracatçı Birlikleri ile 2008 yılından beri ‘Tarım Önemlidir’ mottosuyla Türk tarımını daha iyi noktaya getirmek isteyen düşünce kuruluşu İzmir Tarım Grubu, toprakların bölünmesini önlemek, organik sektörünün gelişimi, iklim değişikliğiyle mücadele, gençlerin tarıma kazandırılması ve küçük tarım işletmelerinin yaşamını sürdürmesi başlıkları başta olmak üzere Türk tarımının gelişimi, sorunlarının çözümü için ortak lobi yapma kararı aldı. 

    Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) ve İzmir Tarım Grubu (İTG), Türk ekonomisi için stratejik önem taşıyan tarım ve gıda ürünleri ihracatının geleceğini masaya yatırdı. Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik ve Organik Ürünler Koordinatörü Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, Ege Hububat, Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Muhammet Öztürk ve Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Melih İşliel ile birlikte yaklaşık 40 İTG üyesinin katıldığı toplantıda tarım ve gıda ihracatında yaşanan sorunların yanı sıra özellikle sektörün geleceği tartışıldı. 

    Işık: “Tarım sektöründe sorunların çözümü için kamuoyu desteği çok önemli”

    Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik ve Organik Ürünler Koordinatörü Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mehmet Ali Işık, kamuoyu desteği olmadan başarının gelemeyeceğini, İzmir Tarım Grubu’nun kamuoyunun desteğinin tarım sektörüne yönelmesi için yaptığı çalışmaların çok kıymetli olduğunu dile getirdi. 

    Organik sektöründe kamuoyu desteğini arkalarına almak için enstitüler, üreticiler, ihracatçılar 32 yıl önce Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği’ni kurduklarını hatırlatan Işık, “Organik sektörüyle ilgili kanun ve yönetmeliklerin çıkmasına büyük katkı sağladık. İhracatta standartlar oluştu. Bütünü iyileştirerek başarıya ulaşıyoruz. Firma olarak sizin iyi olmanız yetmiyor, bütünü iyileştirmek gerekiyor. 40 yıldır üretici, ihracatçı, enstitüler, üniversiteler, bakanlıklar ortak çalışarak büyük başarıya ulaştık. Organik sektöründe 100 binden fazla üretici ve 2 milyar dolara geldik. Türkiye’nin ülke imajını güçlendirmek dünya piyasalarında rekabet edebilmek, bu çerçevede istenen kalitede ürün temin etmek için ihracatçı şapkamız yanında üretime de her zaman destek verdik vermeye devam edeceğiz” diye konuştu. 

    Türk organik sektörünün 100’den fazla ülkeye ihracat yaptığının altını çizen Işık şöyle devam etti: “Avrupa Birliği, ABD, Avustralya, Yeni Zellanda, Japonya, Güney Kore gibi gelişmiş ülkelere ihracat yapıyoruz. Bu ülkelerin spectlerine uygun üretim yapmak gerekiyor. 850 tane pestisite bakılıyor. Ülke olarak istediğimiz zaman başarabiliyoruz.”

    Pandemi ve sonrasında Rusya-Ukrayna savaşının gıdaya erişimi zorlaştırdığına temas eden Işık, Almanya önderliğinde Avrupa’nın 2030-50 döneminde organik ürün üretimini yüzde 25-30 seviyesine çıkarma kararı aldığını, Almanya Tarım Bakanı Cem Özdemir’in bu kararlılığı Biofach Fuarı açılışında dillendiğini aktardı. 

    Öztürk; “2023 ihracat hedefini tutturan az sayıdaki sektörlerden biri olduk”

    Türkiye’nin gıda ürünleri ihracatının yaklaşık yarısını hububat bakliyat ve yağlı tohumlar sektörünün yaptığı bilgisini veren Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Muhammet Öztürk, sektör olarak 2013 yılında 2023 yılı için ortaya koydukları 14 milyar dolar ihracat hedefine 12,5 milyar dolar ihracat yaparak yaklaştıklarının altını çizdi. Öztürk, “Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği olarak 2013 yılında 300 milyon dolar seviyesinde ihracatımız varken 2023 yılı sonunda 1 milyar 65 milyon dolara ulaştık ve 2023 yılı için belirlediğimiz 1 milyar dolar hedefini aştık” dedi. 

    Türk ihraç ürünlerinin tanıtımı için 6 ihracatçı birliği Türkiye Gıda Platformunu kurdukları bilgisini veren Öztürk, İstanbul’daki Worldfood Fuarı’na paydaş olduklarını ve fuarın 40 bin metrekare büyüklüğü aşmasına katkı sağladıklarını dillendirdi. 

    Bitkisel yağ, un, lokum, hayvan yeminin aralarında olduğu 58 kalem ürün ihraç ettiklerini aktaran Öztürk, iklim değişikliği, su ve istihdam edecek iş gücünün en büyük soruları olduğunu sözlerine ekledi. 

    İşliel; “En önemli konu ülke imajı”

    İhraç pazarlarında mücadele ederken ülke imajının en önemli başlık olduğunun altını çizen Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Melih İşliel, İtalya, Fransa ve İspanya’nın ülke imajını öne çıkararak ihraç ürünlerini pazarladıklarına vurgu yaptı. 

    Ülke imajının ürünlerin fiyatına doğrudan etki ettiğini örneklerle açıklayan İşliel, “Türkiye’den ihraç edilen peynirin fiyatı 5 dolarken, Yunanistan’ın feta peyniri 10-15 dolara, İtalya’nın parmesan peyniri 15-20 dolara, İsviçre peynirleri 20-25 dolara ihraç ediliyor” dedi.

    Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Melih İşliel, Türkiye’nin su ürünleri ihracatında Yunanistan’ı da geride bırakarak Akdeniz’de bir numaraya yükseldiğini, Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye ihtiyacı olduğunu, bilimsel yaklaşımları dikkate alarak üretim yaparak gıda ihracatında Türkiye’nin önünün açık olduğunu dile getirdi. 

    Uğural: “16 yıldır Türk tarımı için fikir üretiyoruz”

    İzmir Tarım Grubu’nun 16 yıldır ‘Tarım Önemlidir’ mottosuyla sivil inisiyatif olarak çalışmalarını sürdürdüğünü paylaşan İTG Sözcüsü İsmail Uğural, Türk tarımını daha iyi noktaya getirmek isteyen bir oluşum olarak hareket ettiklerini kaydetti. 

     İzmir Tarım Grubu’nun Türkiye’de ilk olma özelliğini taşıdığının altını çizen Uğural, “Tarım ve gıda sektörünün tüm taraflarını bir araya getirmeye çalıştık. Tarım sektörünün entellektüelleri olarak Türkiye’nin tarım ürünleri ihracatının 50 milyar dolara ulaşması için zincir halkalarının neler yapması gerektiğini dillendiriyoruz. Türkiye’de tarım ürünleri ihracatının lideri olan Ege İhracatçı Birlikleri’yle Türk tarımının daha iyi konuma gelmesi için her türlü iş birliğine hazırız. Türk tarımı için ortak lobi yapmak istiyoruz. Ege İhracatçı Birlikleri Başkanlarının bu konudaki yapıcı yaklaşımının önümüzdeki süreçte tarım sektöründeki sorunların çözümüne katkı sağlayacağına inancımız tam” diye konuştu. 

    Ege İhracatçı Birlikleri ve İzmir Tarım Grubu üyeleri tarım sektöründe, enflasyonist ortamda küçük çiftçinin üretimi bırakma noktasına gelmemesi için Ankara’nın çözümler üretmesi gerektiği konusunda görüş birliğine vardılar. 

    Ege İhracatçı Birlikleri Genel Sekreter Yardımcısı Serap Ünal, İzmir Tarım Grubu üyelerine Ege İhracatçı Birlikleri’nin tarım ürünleri ihracatını artırmak adına Türkiye Milli Katılım Organizasyonlarını gerçekleştirdiği Biofach Organik Ürünler Fuarı, New York Fancy Food Fuarı, Japan Foodex Fuarı ve Çin Uluslararası İthalat Fuarı, TURQUALITY Projeleri ve UR-GE Projeleri hakkında sunum yaptı.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Vestel, Hintli Krishna Grubu ile mutabakat anlaşması imzaladı

    Vestel, Hintli Krishna Grubu ile mutabakat anlaşması imzaladı

    Şirket, Hindistan’da başta elektrikli araç şarj istasyonları olmak üzere, mobilite elektroniği ile enerji depolama sistemleri alanlarında potansiyel iş birliği fırsatlarını değerlendirmek için Hintli Krishna Grubu’na bağlı Shloka Enterprises ile mutabakat anlaşması imzaladı.

     

    Vestel’in elektrikli araç şarj cihazları, otomotiv elektroniği ve batarya enerji depolama çözümlerinde uzmanlaşan yeni girişimi Vestel Mobilite, küresel oyuncu olma vizyonu kapsamında Hindistan’da yeni iş ortaklıkları arayışına girdi. Şirket bu amaçla Hindistan’ın önde gelen otomotiv gruplarından Krishna Grubu’na bağlı Shloka Enterprises LLP firması ile başta elektrikli araç şarj istasyonları olmak üzere, mobilite elektroniği ve enerji depolama sistemleri alanlarında potansiyel iş birliği fırsatlarını değerlendirmek üzere bir mutabakat anlaşması imzaladı.

     

    İmzalanan anlaşma kapsamında iki şirket Hindistan’daki EV şarj istasyonları, mobilite elektroniği ve enerji depolama sistemleri pazarındaki potansiyel fırsatları belirlemek için iş birliği yapacak. Anlaşmayla bu alanlardaki ilgili teknoloji ve ürünleri Hindistan’a getirecek yeni iş ortaklıklarıyla sonuçlanması amaçlanıyor.

     

    Vestel Mobilite Genel Müdürü Hakan Kutlu, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Vestel 2017’den bugüne ürettiği EVC’lerle Türkiye ve Avrupa’da 30’a yakın ülkede, 180 binden fazla şarj soketi yerleşimi yaptı. Halen bu alanda hem global hem de yerli birçok müşterimiz bulunuyor. Mobilite alanında yaşanan küresel değişim ve dönüşüm, elektrikli şarj istasyonlarına yönelik ihtiyacı da hızla artırıyor. Elektrikli araçlarla birlikte gelişen batarya teknolojileri, araç dışı batarya kullanımını da etkiliyor. Vestel Mobilite olarak bu büyümeden payımızı almak için AC ve DC şarj istasyonları, otomotiv elektroniği ve batarya depolama çözümleri gibi alanlara odaklanıyoruz. Küresel oyuncu olma vizyonumuz kapsamında dünyanın değişik köşelerinde potansiyel iş ortaklıkları kurma hedefiyle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Shloka Enterprises ile imzaladığımız anlaşmayla Hindistan pazarında yeni fırsatlar elde etmeyi amaçlıyoruz” diye konuştu.

     

    2019 yılında kurulan Shloka Enterprises LLP, Hindistan’ın önde gelen otomotiv gruplarından Krishna grubuna bağlı olan Shloka Group’un amiral gemisi kuruluşudur. Shloka Group, çok yönlü bir holding olup, Hindistan Hükümeti’nin “Make in India” girişimine odaklaranak,  otomobil bileşenleri, elektrikli araçlar (EV), elektronik, havacılık ve savunma segmentleri dahil olmak üzere çeşitli endüstri segmentlerinde aktif olarak genişlemekte ve fırsatları değerlendirmektedir.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Uber, Paris 2024 Yaz Olimpiyatları için Şehrin Ulaşım Alt Yapısını Güçlendirecek

    Uber, Paris 2024 Yaz Olimpiyatları için Şehrin Ulaşım Alt Yapısını Güçlendirecek

    Paris genelinde faaliyet gösterme izni alan Uber, tüm Olimpiyat mekanlarının çevresinde özel yolcu alma ve bırakma noktalarıyla hizmet verecek. Olimpiyat Oyunları süresince Paris’te 40.000 sürücü Uber uygulaması üzerinden yolculuk hizmeti verecek.

    Uber, bu yaz 2024 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları sırasında, 15 milyondan fazla kişinin ziyaret edeceği Paris’te milyonlarca insanın ulaşımına yardımcı olmayı hedefliyor. Toplu taşıma ağlarında yaşanacak yoğunluk ve Paris’in birçok bölgesinin araç trafiğine kapalı hale gelmesi nedeniyle, Uber’in şehrin ulaşım altyapısının önemli bir parçası olması bekleniyor.

    Müsabakaların yapılacağı alanlar ve ulaşım merkezlerine odaklanacak olan Uber, talebin yüksek olduğu bölgelerde güvenilir ve uygun fiyatlı hizmetlerin sağlanmasına yardımcı olmak amacıyla vereceği teşviklerle sürücüleri desteklerken yolculara da promosyonlar sunmayı planlıyor. Paris 2024 süresince 40.000 sürücünün Uber ile yolculuk yapması bekleniyor.

    Uber’e özel erişim izni verildi

    Paris Olimpiyatları süresince şehir merkezinde ve önemli alanların çevresinde trafiğin büyük çoğunluğu yasaklanırken Uber uygulamasının Paris genelinde kullanımı onaylandı. Bu sayede, Uber sürücüleri şehir genelinde özel olarak belirlenmiş tüm güvenlik alanlarında yolcu alma ve bırakma iznine sahip oldu. Paris Emniyet Müdürlüğü, Uber sürücülerine şehrin en kısıtlı bölgelerine erişim izni vererek, sürücülerin büyük etkinlik mekanlarına gidip gelmek de dahil olmak üzere ihtiyaç duydukları zaman ve yerde Uber’i kullanabilmelerini sağlamış oldu. 

    Türkiye’den de 18 dalda 102 sporcunun katıldığı Paris Olimpiyat Oyunları’nı takip etmek için Paris’te olacak Türk sporseverler, Türkiye’de kullandıkları Uber uygulamasını Paris’te de kullanabilecek. Türkiye’den olimpiyat için Paris’i ziyaret eden kullanıcılar Uber’in olimpiyatlara özel sunduğu avantajlardan faydalanabilecek.

    Uber Türkiye Genel Müdürü Neyran Arslantürk Bahadırlı, “Uber, bu yaz Paris’te 2024 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları boyunca 15 milyondan fazla kişinin ulaşımına yardımcı olmayı hedefliyor. Paris Olimpiyatları süresince şehir merkezinde ve önemli alanların çevresinde trafiğin büyük çoğunluğu yasaklanırken, Uber uygulamasının Paris genelinde kullanımı onaylandı. Paris Emniyet Müdürlüğü şehrin en kısıtlı bölgelerinde Uber’e özel erişim izni verdi. Uber kullanıcıları bu yaz için hayata geçirilen Uber Cruise ile özel tekne rezervasyonu yapabiliyor ve Seine nehrinde keyifli bir gezintiye çıkabiliyorlar. Ayrıca, Uber kullanıcıları, Uber Bubble ile Perrier-Jouët ve G.H. Mumm evlerinde şampanya tadımı içeren özel bir etkinliğe de katılabiliyorlar. Türkiye’de de Uber uygulaması ile yolculuk yapan ve Olimpiyatlar için Paris’i ziyaret eden kullanıcılarımız aynı hesap ve uygulama ile şehir içi ulaşım kolaylığından ve bu özel ürün seçeneklerinden yararlanabilirler.” dedi. 

    Uber’den Paris’e özel yeni ürünler

    Paris’e gelmesi beklenen milyonlarca ziyaretçinin seyahatlerini en iyi şekilde geçirmelerine ve Paris bölgesini keşfetmelerine yardımcı olmak için Uber, yaza özel iki yeni ürün piyasaya sürüyor. 

    Uber Cruise: Kullanıcılar Uber Cruise ile Seine nehri üzerinde Uber stiliyle özel bir yolculuk yapma imkanı bulacaklar. Avrupa’nın önde gelen tekne kiralama şirketi Click & Boat ortaklığıyla hayata geçirilen Uber Cruise ile yolcular doğrudan uygulamadan bir Uber Cruise rezervasyonu yapabilecekler. 2 Temmuz – 3 Ağustos tarihleri arasında ücretsiz olarak sunulacak Uber Cruise ile kullanıcılar tamamen elektrikli beş tekneden birine binerek Paris’in en güzel anıtlarının çarpıcı manzarasının keyfini çıkaracaklar. 

    Uber Bubbles: Uber, Paris’in çılgınlığından kaçmak isteyenler için 1 Haziran – 17 Ağustos tarihleri arasında Uber Bubbles uygulamasını sunuyor. Uber kullanıcıları, Perrier-Jouët ve G.H. Mumm evlerinde şampanya tadımı içeren bir günlük gezinin tadını çıkarmak için Uber Bubbles rezervasyonu yaptırabiliyorlar. Uber Bubbles ile, yolcular Paris’ten bir Tesla ile alınacak ve Épernay’deki Perrier-Jouët Evi’nde şampanya tadımı ve öğle yemeğine götürülecek ve ardından Paris’e dönmeden önce Reims’deki Mumm Evi’nde ikinci bir tadım etkinliğine katılacaklar. 

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

  • Tüik: Lisans mezunlarında kayıtlı istihdam oranı 2023 yılında %75,6 olarak gerçekleşti

    Tüik: Lisans mezunlarında kayıtlı istihdam oranı 2023 yılında %75,6 olarak gerçekleşti

    En yüksek kayıtlı istihdam oranına sahip lisans bölümü %96,2 ile özel eğitim öğretmenliği oldu 

    Lisans seviyesinde en yüksek kayıtlı istihdama sahip olan bölümler özel eğitim öğretmenliği (%96,2), tıp (%95,3), dil ve konuşma terapisi (%93,9), elektrik öğretmenliği (%93,2) ile ebelik (%92,4) oldu.

    En yüksek kayıtlı istihdam oranına sahip lisans alanı %87,4 ile sağlık ve refah oldu

     

    Uluslararası Standart Eğitim ve Öğretim Alanları Sınıflaması, 2013’e göre lisans seviyesinde kayıtlı istihdam oranının en yüksek olduğu ilk beş alan; sağlık ve refah (%87,4), mühendislik, imalat ve inşaat (%83,7), eğitim (%79,8), bilişim ve iletişim teknolojileri (%79,6) ile iş, yönetim ve hukuk (%74,8) oldu.

     

    En yüksek kayıtlı istihdam oranına sahip ön lisans bölümü %92,1 ile polis meslek eğitimi oldu

     

    Ön lisans seviyesinde en yüksek kayıtlı istihdama sahip olan bölümler polis meslek eğitimi (%92,1), elektrik enerjisi üretim, iletim ve dağıtımı (%88,7), endüstriyel kalıpçılık (%86,1), metalurji (%85,5) ile avcılık ve yaban hayatı (%84,7) ve kaynak teknolojisi (%84,7) oldu.

     

    En yüksek kayıtlı istihdam oranına sahip ön lisans alanı %77,3 ile mühendislik, imalat ve inşaat oldu

     

    Ön lisans mezunlarının eğitim ve öğretim alanlarına göre kayıtlı istihdam oranının en yüksek olduğu ilk beş alan; mühendislik, imalat ve inşaat (%77,3), doğa bilimleri, matematik ve istatistik (%71,7), hizmetler (%71,0), bilişim ve iletişim teknolojileri (%70,4) ile tarım, ormancılık, balıkçılık ve veterinerlik (%69,6) olarak gerçekleşti.

     

    Lisans mezunlarında ortalama ilk iş bulma süresi 14,4 ay olarak gerçekleşti

     

    Lisans mezunlarında ortalama ilk iş bulma süresi 2022 yılında 15,0 ay iken bu süre 2023 yılında 14,4 ay oldu. Ön lisans mezunlarının ortalama ilk iş bulma süresi ise 2022 yılında 16,8 ay iken, 2023 yılında 15,9 ay olarak hesaplandı.

     

    İlk iş bulma süresinin en kısa olduğu lisans bölümü 2,3 ay ile dil ve konuşma terapisi oldu

     

    Lisans mezunlarının mezuniyetleri sonrası ilk iş bulma süre ortalamasının en kısa olduğu bölümler; dil ve konuşma terapisi (2,3 ay), tıp (4,2 ay), özel eğitim öğretmenliği (4,2 ay), eczacılık  (5,5 ay) ile ebelik (7,3 ay) oldu.

    İlk iş bulma süresinin en kısa olduğu lisans alanı 8,7 ay ile sağlık ve refah oldu

     

    Lisans mezunları için ilk iş bulma süresinin en kısa olduğu ilk beş eğitim ve öğretim alanı; sağlık ve refah (8,7 ay), mühendislik, imalat ve inşaat (11,6 ay), bilişim ve iletişim teknolojileri (11,9 ay), eğitim (12,1 ay) ile hizmetler (13,5 ay) olarak gerçekleşti.

     

    İlk iş bulma süresinin en kısa olduğu ön lisans bölümü 2,9 ay ile polis meslek eğitimi oldu

     

    Ön lisans mezunlarının mezuniyetleri sonrası ilk iş bulma süre ortalamasının en kısa olduğu beş bölüm; polis meslek eğitimi (2,9 ay), optisyenlik (9,0 ay), aşçılık (10,7 ay), sivil havacılık kabin hizmetleri (11,6 ay) ile eczane hizmetleri (11,9 ay) oldu.

     

    İlk iş bulma süresinin en kısa olduğu ön lisans alanı 13,4 ay ile hizmetler oldu

     

    Lisans mezunları için ilk iş bulma süresinin en kısa olduğu ilk beş eğitim ve öğretim alanı; hizmetler (13,4 ay), doğa bilimleri, matematik ve istatistik (13,7 ay), mühendislik, imalat ve inşaat (14,4 ay), sağlık ve refah (15,3 ay) ile bilişim ve iletişim teknolojileri (16,3 ay) olarak gerçekleşti.

     

    Ortalama kazancın en yüksek olduğu lisans bölümü pilotaj oldu

     

    Lisans mezunlarının kazanç durumları incelendiğinde, aylık ortalama kazancı en yüksek olan beş bölüm sırasıyla; pilotaj, matematik mühendisliği, uçak mühendisliği, kontrol ve otomasyon mühendisliği, gemi makineleri işletme mühendisliği oldu.

    Ortalama kazancın en yüksek olduğu ön lisans bölümü perakende satış ve mağaza yönetimi oldu

     

    Ön lisans mezunlarının kazanç durumları incelendiğinde, aylık ortalama kazancı en yüksek olan beş bölüm; perakende satış ve mağaza yönetimi, polis meslek eğitimi, uçak teknolojisi, marka iletişimi ile elektrik enerjisi üretim, iletim ve dağıtımı oldu.

    Sağlık ve refah lisans mezunlarının kendi alanında çalışma oranı %79,3 oldu

     

    Ücretli çalışan (SGK 4/A) lisans mezunlarının öğrenim gördükleri eğitim ve öğretim alanı ile uyumlu bir meslek grubunda çalışma oranının en yüksek olduğu ilk beş alan; sağlık ve refah (%79,3), iş, yönetim ve hukuk (%79,3), mühendislik, imalat ve inşaat (%63,9), eğitim (%62,7) ile bilişim ve iletişim teknolojileri (%59,4) oldu. En düşük uyum ise %19,9 ile sosyal bilimler, gazetecilik ve enformasyon alanında gerçekleşti.

     

    Ücretli çalışan (SGK 4/A) ön lisans mezunlarının öğrenim gördükleri eğitim ve öğretim alanı ile uyumlu bir meslek grubunda çalışma oranının en yüksek olduğu ilk beş alan; iş, yönetim ve hukuk (%65,6), mühendislik, imalat ve inşaat (%59,5), hizmetler (%57,8), sağlık ve refah (%45,4) ile doğa bilimleri, matematik ve istatistik (%44,3) oldu. En düşük uyum ise %8,1 ile sosyal bilimler, gazetecilik ve enformasyon alanında gerçekleşti.

    Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı